Sual: Kurban kesmek kimlere vaciptir? Kurbanın nisabı nasıldır?

Cevap: Köyde, çölde, şehirde mukim olan, akıl, baliğ, hür ve müslüman erkek ve kadının, ihtiyacından fazla nisâb miktarı malı veya parası varsa, kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kesmeleri vâcib olur. Şeyhayne göre, babasının, zengin çocuğu için de çocuğun malından kesmesi lâzımdır. Etini bu çocuktan başkası yiyemez. Çocuktan artan et satılıp, parası ile çocuğa, elbise gibi, devamlı kullanılabilecek şeyler alınır. Fakat fetva İmâm-ı Muhammed’in ictihadıdır. Buna göre, babanın çocuğu için kendi malından da, çocuğun malından da kesmesi vâcib değildir.

İhtiyaç eşyası demek, kıymetleri ne kadar çok olursa olsun, 1 ev, 1 aylık yiyecek, her yıl 3 kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, hizmetçiler, binecek vasıtası, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır. Bu eşyanın mevcûd olması şart değildir. Eğer mevcûd iseler, zekat, fıtra ve kurban için nisâb hesabına katılmazlar. Ticaret için olmayan, ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler, evindeki süs eşyası, yere serili olmayan halîlar, kullanılmayan fazla ev eşyası, sanat ve ticaret aletleri, burada ihtiyaç eşyası sayılmaz. Bunlar fıtra ve kurban için, nisâb hesabına katılır. Oturduğu ev büyük ise, ihtiyacından fazla, kullanılmayan odaların nisaba katılmaması sahihtir.

İbni Âbidin, zekatın verileceği yerleri bildirirken buyuruyor ki tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkanın [atölyenin, kamyonun] 1 senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, 1 yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamayan kimse, İmâm-ı Muhammed’e göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayne göre, yani İmâm-ı Âzam’la İmâm-ı Ebû Yusuf’a göre zengin sayılır. Çünkü, mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisâb kadar da artar. Bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban kesmesi lâzımdır. Yani, büyük sevaba kavuşması lâzımdır. Fıtra vermez ve kurban kesmezse, İmâm-ı Muhammed’e göre, günahtan kurtulur. Görülüyor ki her 2 ictihad da yerindedir ve müslümanlara rahmettir. Bu hâlde olan kimse, fıtra vermezse veya kurban kesmezse, İmâm-ı Muhammed’in ictihadı, bunu azaptan kurtarır. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan erkek veya kadın, İmâm-ı Muhammed’in ictihadına uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, 2. ictihada göre, fıtra ve kurban sevâbına kavuşur. Üzerine vâcib olmayan ibâdeti yapan, yalnız nâfile ibâdet sevâbı kazanır. Vâcib sevâbı kazanmaz. Etini fakirlere verirse, sadaka sevâbı da kazanır. Vâcib olan fıtra ve kurban sevâbı ise, nâfile ve sünnet sevâbından katkat daha fazladır. Her ibâdet de böyledir. Diğer 3 mezhepte sünnet-i müekkede olduğu Mîzan-ı Kübrâ’da ve Menahic’de yazılıdır. İslamiyette kurban kesmek yoktur, diyen kâfir olur.

[Hazanetü’l-müftün ve Eşbah kitaplarında diyor ki “Evleri ve dükkanları olanın, aldığı kiraları, tarlası olanın, tarlasının mahsulü veya kirası, çoluk çocuğunu beslemeye yetişmezse, bu kimse fakir sayılır. Zekat alması câiz olur”. Görülüyor ki fetva İmâm-ı Muhammed’e göre verilmiştir]. İbni Âbidin buyuruyor ki “Mudarebe ve şirkette çok malı olup da alamayanın, kurban kesecek kadar parası, malı varsa, keser”.

Aldığı kira ile güç geçinen kimse, nisaba mâlik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevâbından mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini Cehennemden azad etmiş olur. Bir hadis-i şerifte, “Hasislerin en kötüsü, [kesmesi vâcib olduğu hâlde] kurban kesmeyendir” buyuruldu. Resûlullah “sallallâhü aleyhi ve sellem” 2 kurban keserdi. Biri kendisi için, biri de ümmeti için idi. Resûlullah “sallallâhü aleyhi ve sellem” için de kurban kesmek müstehaptır ve çok sevaptır.

Hindiyye’de diyor ki “Bayramdan evvel, Allah rızası için 1 koyun veya şu koyunu kurban edeyim diyen zengin veya fakir kimsenin, kurban bayrâmında 1 koyun kesmesi vâcib olur, nezir olur. Bayram günlerinden evvel nezir yaparken fakir iken, bayram günlerinde zengin olursa, ayrıca bir de bayram kurbanı kesmesi vâcib olur. Zengin, bunu bayram günlerinde söylerken, bayram kurbanını kesmeyi niyet ederse, 1 koyun keser. Bunu bayramdan evvel söyledi ise, muhakkak 2 koyun keser. Fakir mutlaka bir keser. Nezir kurbanını satamazlar. Misafirin ve nezri olmayıp kurban niyeti ile almayan fakirin bayramda kestikleri koyun, nâfile kurban olur. Zengin veya fakir, mevcûd koyununu veya kurban niyeti ile satın almadıkları koyunu kurban kesmek niyet etseler, kesmeleri vâcib olmaz, keserlerse, nâfile olur. Zenginin satın alırken, bayram kurbanı kesmeyi niyet etmeyip, hayatının nimetine şükür olarak kesmeyi niyet ettiği kurbanı kesmesi vâcib olur”.

Kurban bayrâmının 3. günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, 1. günü kurban kesmek vâcib olmaz. 3. günü zengin olacağını bilenin, kurban kesmesi, Zilhiccenin 10. günü, yani bayrâmın 1. günü fecir vaktinde vâcib olur. Bayrâmın 1. günü zengin veya fakir ve mukim veya misafir olmaya bakılmaz. Mekke’ye, başka yerlerden gelen hacıların kurban kesmesi vâcib değildir. Çünkü, seferidirler.

Şehirde kesenlere, bayram namazından sonra kesmek vâcib olur. Namazdan evvel kesmeleri câiz değildir. 3. günü güneş bâtıncaya kadar kesebilirler. Köylerdeki hayvan fecirden sonra, bayram namazından önce de kesilebilir. Bayrâmın 1. günü Mekke’de ve Mina’da bulunanlara bayram namazı kılmak vâcib değildir.

 

Tavsiye Yazı –> Kurbana dair sualler

En Çok Okunan Yazılar

Tavsiye Ettiğimiz Temel KitaplarMeâl Okumak Câiz Midir? Ehl-i Sünnet İtikadı Nedir? Ehl-i Sünnet Olmanın Şartları Nelerdir?Her Gün Okunması Gereken Çok Mühim Bir DuâSeyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ve Tasavvuf Terbiyesi Sultan Vahideddîn Hân'a Dâir Sualler