Sual: Fatiha suresindeki tecvid kaideleri nelerdir?
Cevap: Fatiha suresindeki tecvid kaideleri sırasıyla şu şekildedir;
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
— Allah lafz-ı celalinde -lâm harfinde medd-i tabii vardır.
— “er-Rahmân” lafz-ı celalinin başında idgam-ı şemsiyye ve -mim harfinde de medd-i tabii vardır.
— “er-Rahîm” lafz-ı celalinin başında idgam-ı şemsiyye vardır. -Ra harfinde hükmür-ra gereği harekesi üstün olduğu için kalın okunur. Sonda -ha harfinde eğer durulursa medd-i arız geçilirse medd-i tabii yapılır.
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
— “el-Hamdü” lafzının başında izharı kameriyye vardır. Ve -mim harfi sakin olduğu için dudak izharı yapılır.
— Allah lafz-ı celalinde medd-i tabii vardır.
— “Rabbi” derken -ra harfinin harekesi üstün olduğu için hükmür-ra gereği kalın okunur.
— “’Âlemîn” kelimesinin başında izharı kameriyye vardır. -Ayn harfinden sonra -elif geldiği için medd-i tabii vardır. Eğer ayet-i kerime sonunda durulursa medd-i ârız, geçilirse medd-i tabii olur.
الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
— “er-Rahmân” lafz-ı celalinin başında idgam-ı şemsiyye vardır. -Mim harfinde ise medd-i tabii yapılır.
— “er-Rahîm” lafz-ı celalinin başında idgam-ı şemsiyye vardır. -Ha harfinde eğer durulursa medd-i arız geçilirse medd-i tabii vardır.
— Burada 2 kelimede de -ra harfinin harekesi üstün olduğu için hükmür-ra gereği kalın okunur.
مَلِكِ يَوْمِ الدِّينِ
— “Mâliki” kelimesinde medd-i tabii vardır.
— “ed-Dîn” kelimesinde idgam-ı şemsiyye vardır. Eğer bu kelimede durulursa medd-i arız, geçilirse medd-i tabii olur.
إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
— “İyyâke” kelimesinde medd-i tabii vardır.
— “Ve İyyâke” kelimesinde de medd-i tabii vardır.
— “Nesteîn” kelimesinde durulursa sonunda medd-i arız, geçilirse medd-i tabii yapılır.
اِهْدِنَا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ
— “İhdina” kelimesinin sonunda med harfi olmasına rağmen sonraki kelimeye bağladığımız için med yapılmaz.
— “es-Sırâta” kelimesinin başında idgam-ı şemsiye vardır. -Ra harfinin harekesi üstün olduğu için hükmür-ra gereği kalın okunur. -ra harfinden sonra harf-i medden -elif geldiği için medd-i tabii yapılır.
— “el-Müstekîm” kelimesinin başında kamerî harflerden -mim geldiği için izhar-ı kameriyye vardır. Eğer kelimenin sonunda durulursa medd-i ârız, geçilirse medd-i tabii yapılır.
صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ
— “Sırâta” kelimesinde -ra harfinden sonra med harfi geldiği için medd-i tabi vardır.
— “Ellezî” kelimesinin başında idgam-ı şemsiyye ve sonunda medd-i tabi vardır
— “Ena’mte” kelimesinde sakin nun’dan (cezimli nun’dan) sonra izhar harflerinden -ayn geldiği için izhar vardır. Sakin mimden (cezimli mim’den) sonra -te harfi geldiği için dudak izharı yapılır. (-te harfi sakin mim’den sonra gelirse izhar harfidir, sakin nun’dan sonra gelirse ihfa harfidir)
— “Aleyhim” kelimesinin sonunda dudak izharı yapılır.
— “el-Meğdûbi” kelimesinin başında izhar-ı kameriyye vardır. Ve -dad harfinden sonra da harf-i medden -vav geldiği için medd-i tabii vardır.
— “Aleyhim” kelimesinin sonunda dudak izharı yapılır.
— “Veleddâllîn” kelimesinin başında şemsi harflerden -dad harfi geldiği için idgam-ı şemsiyye vardır. Yine -dad harfinden sonra harf-i medden -elif ve sebeb-i medden de sükun-i lâzım (şedde) gelmiş bu sebeple medd-i lâzım vardır. Kelimenin sonunda ise medd-i ârız vardır.
Tavsiye Yazı –> İmanın Sıfatları Bahsi (Mızraklı İlmihal)
Tavsiye Yazı –> Papazların Cevap Veremediği Sorular