Sual: Kurân-ı kerim’i doğru okumak istiyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Cevap: İman ettikten sonra en mühim emir namazdır. 5 vakit namaz kılmak, her müslümana farz-ı ayndır. Kılmamak büyük günahtır. Hanbeli mezhebinde ise, küfürdür. (Gayetüt tahkik) risalesine bakınız! Namazı tam ve doğru olarak kılabilmek için, önce namaz bilgilerini öğrenmek lazımdır.
Namazın doğru kılınabilmesi için, namazda okunacak sure ve duaları da ezberlemelidir. Hiç olmazsa namaz kılabilecek kadar dua ve sureyi, bunları okumasını iyi bilen, tam telaffuz eden, bir hoca efendiden veya arkadaşından öğrenmelidir.
Kur’ân-ı kerimi doğru okumak için, Kuran-ı kerim kurslarına gitmelidir. Kuran-ı kerimi doğru olarak okumasını mutlaka öğrenmeli, çocuklara da öğretmelidir.
Kur’ân-ı kerimin latin harfleri ile yazılması mümkün değildir. Onun için aslını okumalıdır. Okuması çok kolaydır. Peygamberimiz “sallallâhü aleyhi ve sellem” bir hadis-i şerifinde, “Çocuklarına Kuran-ı kerim öğretenlere veya Kuran-ı kerim hocasına gönderenlere, öğretilen Kuranın her harfi için, 10 kere Kabe-i muazzamayı ziyaret sevabı verilir. Ve Kıyamet günü başına devlet tacı konur. Bütün insanlar görüp imrenir” buyurdu.
Kur’ân-ı kerîm okumaya, abdestli olarak ve “Eûzü Besmele” söyleyerek başlanır. Kıbleye dönülerek ve mütevâzî bir şekilde oturularak, yavaş yavaş okunması, bilenlerin mânâlarını düşünmesi, hüzünlenerek ve hattâ ağlayarak okunması, bu husustaki gerekli edeplerdendir. Kur’ân-ı kerîm’in, güzel sesle ve tecvid ilminin kâidelerine uyarak, harflerini ve kelimelerini bozmadan okunması âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde bildirilmiştir. Müzzemmil sûresi 4. âyetinde meâlen; “Kur’ân-ı kerîmi açık açık, tâne tâne tertil ile oku!” buyruldu. Peygamber efendimiz de; “Kur’ân-ı kerîmi, benden öğrendiğiniz gibi okuyunuz!” diye emretti. Kur’ân-ı kerîm okuyanın kalbini başka düşüncelerden temizlemeye çalışması, hep bu kelâmın sâhibi Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünmesi de okurken dikkat edilecek edeplerdendir.
Peygamberimiz “sallallâhü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki “Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde ve emirleriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara müslümanlığı öğretmelisiniz! Öğretmez iseniz mesul olacaksınız”. Bir kere de buyurdu ki “Çok müslüman evladı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünkü, bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünya işleri arkasında koşup, evlatlarına müslümanlığı ve Kurân-ı Kerîmi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da, benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme gideceklerdir”.
Yine buyurdu ki “Çocuklarınıza namaz kılmasını öğretiniz. 7 yaşına gelince, namazı emrediniz. 10 yaşına gelince kılmazlar ise, döverek kıldırınız”. Yine buyurdu ki “Bir müslümanın evladı ibâdet edince, kazandığı sevap kadar, babasına da verilir. Bir kimse, çocuğuna fısk, günah öğretirse, bu çocuk ne kadar günah işlerse, babasına da o kadar günah yazılır”
Allahü teâlâ hepimizi, doğru iman ettikten sonra, namazı doğru öğrenen ve kılan, hayırlı işleri yapan kullarından eylesin!
Tecvid bilgilerini öğrenmek için tıklayınız
Tavsiye Yazı –> Hatim okumanın sevabı nedir?
2 yorum