Sual: İslam hukukunda necaset kaç çeşittir? Bunlar nelerdir? Nasıl temizlenir?
Cevap: Necaset 2 türlüdür:
1) Kaba necaset: İnsandan çıkınca abdeste veya gusle sebep olan her şey, eti yenmeyen hayvanların, [yarasa hâriç] ve yavrularının yüzülmüş, dabağlanmamış derisi, eti, pisliği ve bevli ve süt çocuğunun pisliği, bevli ve ağız dolusu kusmuğu, insanın ve bütün hayvanların kanı ve şarap, leş, domuz eti ve kümes ve yük hayvanlarının, koyun ve keçinin necasetleri, galiz, yani kabadır. Kan 4 mezhepte de kaba necasettir. Meni, mezi ve idrardan sonra çıkan vedi ismindeki beyaz, bulanık, koyu sıvı, hanefi ve malikide kaba necasettirler. Şâfiîde yalnız meni, hanbelide ise, her 3’ü de temizdir.
Kedinin bevli yalnız elbisede ve şehitin kanı, kendi üzerinde kaldıkça ve yenilen et, karaciğer, yürek ve dalakta bulunup akmayan kanlar ve balık kanı ve bit, pire, tahta biti pislikleri ve kanları hep temizdir. Yani, bunlar fazla bulaşınca da namaz kılınabilir denildi. Sarhoş eden bütün içkiler de, şarap gibi kaba necasettirler. Hafif diyenlerin sözleri zayıftır. Rakının, [ispirtonun] kaba necis olduğu (Halebi-i kebir) ve (Merakıl-felah)da ve türkçe (Nimet-i İslam)da yazılıdır.
2) Hafif necaset: Hafif olan necasetlerden, bir uzva ve elbisenin bir kısmına bulaşınca, bu kısmın veya uzvun 4’te 1’i kadarı namaza zarar vermez. Eti yenen 4 ayaklı hayvanların bevli ve eti yenmeyen kuşların pisliği hafiftir. Güvercin, serçe ve benzerleri gibi eti yenen kuşların pisliği temizdir. Fare pisliği ve bevli affedilmiş ise de, suya, yağa az da düşse, temizlemek iyi olur. Az miktarda buğdaya karışıp un olursa affedilmiştir. Temizlenmeleri ve sıvıya damlayınca necis yapmaları bakımından kaba necasetle hafif necaset arasında fark yoktur.
İğne ucu kadar elbiseye sıçrayan bevl ve kan damlaları ve sokakta sıçrayan çamurlar ve necaset buharlarının, necasete dokunarak gelen gazların, rüzgarın ve ahırda, hamamda meydana gelen buharlardan, duvarlarda hâsıl olan damlalarının elbiseye, yaş deriye değmesi affedilmiştir. Bunlardan korunmak güç olduğu için, zaruret kabul edilmiştir. Fakat, necasetin imbiklenmesi ile elde edilen sıvı necistir. Çünkü, bunu kullanmakta zaruret yoktur. Bunun için rakı ve ispirto kaba necis olup içilmeleri şarap gibi haramdır. [Rakının, ispirtonun necis ve haram olduğu (Merakıl-felah)da Tahtavi haşiyesinde yazılıdır. O hâlde, alkollü içkiler ve zaruretsiz kullanılan kolonya, ispirto ve tentürdiyot gibi alkollü ilaçlar, namaz kılarken, elbiseden ve deriden yıkanıp temizlenecektir.] İspirto ocağında ısıtılan yemek necis olmaz.
[Dürrü’l-muhtar’da, istinca faslı sonunda, “Toprak ve sudan biri temiz ise, karışımları olan çamur temiz olur. Fetva da böyledir” diyor. Eşbah’ın 4. kaidesinde de böyle yazılıdır. İbni Âbidin, Dürrü’l-muhtar’ı açıklarken diyor ki “Âlimlerin çoğunun böyle söylediği Fethu’l-kadir’de yazılıdır. Böyle fetva verildiği, Bezzaziye’de yazılıdır. İmâm-ı Muhammed Şeybani böyle buyurdu. Bu çamur necis olur diyenler de vardır. Fakat, bunlara göre de temiz toprak ile gübre karışımı temiz kabul edilir. Çünkü bunda ihtiyaç vardır.” Tergibü’s-salât’da diyor ki [bazı âlimlere göre] gübre karışık sıva, temiz su ile yapılmış ve gübresi çamurdan az ise, temiz kabul edilir.
İhtiyaç olduğu için hazırlanan karışımlardaki 2 maddeden biri temiz ise ve necis olanın yerine temizini kullanmakta haraç varsa, 1. kavle göre karışımın da temiz olacağı anlaşılmaktadır. İspirtolu ilaçlar, kolonya, mürekkeb ve vernikler ve boyalar böyledir. Şâfiî mezhebinde, necis sıvıların, ilaç ve itriyat islahı için kullanılan miktarlarının affedildikleri, El-fıkh-ü alel-mezahibi’l-erbea’da ve Mollâ Halîl Siridi’nin (El-mafüvat) kitabının Süleyman bin Abdullah Siridi “rahmetullahi teâlâ aleyhima” şerhinin 1368 [m. 1949] Kamışlı baskısında yazılıdır. Haraç olduğu zaman, zayıf olan kavle uymak câiz olduğu, bu 2 kitapta yazılıdır. Bunun için, zor durumda kalınca, hanefi ve Şâfiî mezhebinde olanın, böyle karışımların çok miktarı ile birlikte namaz kılmaları câiz olmaktadır. Temiz kabul edilen ilacın, zaruret olmadan içilemeyeceği, tevekkül bahsi sonunda yazılıdır.]
Necasetten hâsıl olan amonyak gazının meydana getirdiği nişadır temizdir. Necaset üzerinden kalkıp uçan tozlar, sinekler, elbiseye, suya gelirse, pis yapmaz.
Köpeğin bastığı çamurun necis [pis] olmaması sahihtir. [Hadika sonunda diyor ki (Elbisenin bir yerine necaset bulaşsa, bulaşan yeri unutsa, zannettiği yerini yıkasa, temizlendi kabul edilir. Yaş ayağı ile necis yerde yürüse, yer kuru ise, ayakları necis olmaz. Yer yaş olup ayakları kuru ise, ayakları ıslanırsa, necis olurlar. Köpeğin mescitte yattığı yer kuru ise, necis olmaz. Yaş olup necasetin eseri görülmezse, yine necis olmaz. Ayakkabı ile kılınan namazın sevâbı, çıplak ayakla kılınandan katkat fazladır. Üzerinde necaset görülmedikçe, sokakta gezilen ayakkabı da böyledir. Vesvese ve şüpheye ehemmiyet verilmez. İçki satandan alınan elbise, halı ve saire temiz kabul edilir. Başkası yanında gusül abdestinden sonra, peştemalı çıkarmadan ve sıkmadan üzerine 3 kere su dökünce temiz olur. Her şeyde asıl olan, taharettir. Necaset bulaştığı kesin bilinmedikçe, zannetmekle necis denilmez. Ehl-i kitabın darülharpte kesmiş oldukları hayvan, aksi sâbit olmadıkça, temiz kabul edilir. Mecusinin, kitapsız kâfirlerin etli yemeklerini yemek, hayvanı onların kestiği katî bilinmediği için, tenzîhen mekruhtur. Şimdi kasaptan alınan etler de böyledir.)]
Tavsiye Yazı: Necaset nasıl temizlenir?
Deniz hayvanlarından, yemesi câiz olmayanlar da, temizdir. Buğday içine deve pisliği düşüp un yapılmış ise veya sıvı yağ veya süt içine düşmüş, sonra çıkarılmış ise, 3 sıfatından biri görülmedikçe yiyip içmek câiz olur. Pis kumaşın temiz tarafında namaz kılınır. Ayakkabısı, çorabı, mesti temiz olan kimse necis yerde namaz kılarsa, kabul olmaz. Bunları çıkarıp, bunların, üstüne basarsa kabul olur. Bunların altı pis olunca da böyledir). Tavuk kesilip, tüyleri dökülmek için, karnı yarılmadan, kaynar suya konursa necis olur.
[Ebussuud efendi fetvası, 4. sayfasında buyuruyor ki (Bir tavuk boğazlanıp içi ve gursağı çıkarılmadan, kaynar suda haşlasalar, yolsalar, yemesi helal olmaz, haramdır. Kesip içi ve gursağı çıkarılıp, içi yıkandıktan sonra haşlanırsa, tüylerine necaset bulaşmamış ise, yemesi helal olur).
Reddü’l-muhtar’da diyor ki (Kaynamayan sıcak suda bırakılan, içi boşaltılmamış tavuğun yalnız derisi necis olur, yolunup, içi boşaldıktan sonra, 3 kere, soğuk su ile yıkanınca, her yeri temiz olur. İşkembe de, böyle 3 kere yıkamakla temiz olur).]
Herhangi eti, şarap veya ispirto ile kaynatınca, et necis olur. Hiçbir sûretle temizlenemez. 3 kere temiz su ile kaynatıp, her birinde soğutulunca, temiz olur da denildi. Necaset karışmış sütü, balı, pekmezi temizlemek için, biraz su ile karıştırıp, su uçuncaya kadar kaynatılır. Sıvı yağı temizlemek için, su ile çalkalayıp, üste ayrılan yağ alınır. Katı yağ su ile kaynatılır. Sonra alınır.
Şâfiî mezhebinde, karada yaşıyan hayvanların leşleri necis olduğu gibi, bunların bütün parçaları, tüyleri, kılları, kemikleri, derileri ve bunlardan çıkan, yumurtadan başka her şey necistir. İnsandan ve kara hayvanlarından çıkan akıcı kanlar ve sarhoş eden her içki necistir. Şâfiîde hınzırın ve kelbin bütün bedeni de necaset-i galizadır. [Tüyleri yaş iken] Temas ettikleri her yer necis olur. Buraları temizlemek için, 7 kere yıkanır. Bunlardan birine toprak katıp, bu bulanık su ile yıkanır veya necis şey suya konup üzerine toprak serpilir ve yıkanır. Yahut üzerine önce toprak, sonra su konur. Topraklı su ile yıkamadan önce necaseti izale etmek lâzımdır. Necasetin yeri yaş ise, önce toprak koymamalı, diğer 2 usulden biri ile yıkamalıdır. Necasetin izalesi birkaç yıkamakla olursa, bunların hepsi bir yıkamak sayılıp, sonra 6 kere daha yıkamak ve bunlardan biri topraklı olmak lâzımdır. Kokusunu, rengini, tadını çıkarmak için olan yıkamaların her biri ayrı yıkamak sayılır. Bu 2 hayvandan başka necasetlerin, bir kere de olsa, yalnız mutlak su ile yıkamakla temizlenmeleri kâfi olur. Şâfiîde süt oğlanının bevli hafif necasettir. Sıkarak veya kurutarak izale ettikten sonra, üzerine su serpince, akmasa dahi, temiz olur. Oğlan sütten maada bir şey, bir kere bile yerse veya 2 yaşını geçerse ve süt emen kızın her zaman, bevllerini yalnız su ile yıkayarak temizlemek lazım olur.
[Van ulemasından Muhammed Mazhar efendi, Misbahu’n-necat’da diyor ki (Görünen necaset 3 eseri kalmayıncaya kadar ve bundan sonra da 1 kere [mutlak su ile] yıkanır. Bu eserler biraz kalırsa, zararı olmaz. Görünmeyen necaset üzerinden suyu 1 kere akıtmak kâfidir. Kelb ile hınzırın yaladığı kap ve kılları yaş iken elbiseye veya başka şeye değerlerse, o şeyi 6 kere temiz su ile ve 1 kere topraklı su ile yıkamak lâzımdır. Şâfiîde namaz vaktinden evvel teyemmüm câiz değildir. Teyemmüm, hastalıkta ve seferde yapılır. Mest üzerinde hiç delik olmamak ve abdest tamam olduktan sonra, ikisini aynı zamanda giymek lâzımdır. Bütün kara hayvanlarının ölüsü necistir. Kelb ve hınzırdan başkasının derileri dabağlanınca, pak olur ise de, eti yenmeyenlerin pak olmaz, postları üzerinde namaz kılınmaz.)]