Sual: Hangi ilimleri öğrenmemiz farzdır? Ve bunları öğrenmede bir öncelik sırası var mıdır?
Cevap: Kimyâ-i Saadet kitabı ilim kısmında buyuruyor ki: Her müminin, en önce, Ehl-i sünnet îtikadını, kısaca öğrenmesi farzdır. Bundan sonra, 2 şey öğrenmesi lazım olur. Biri kalp için olan, ikincisi beden için lazım olan bilgidir. Beden için olan bilgi de 2’dir. Biri yapacağı emirler, ikincisi sakınacağı yasaklardır. Emirleri öğrenmek şöyle olur: Sabah vakti, yeni müslüman olan kimsenin, öğle vakti gelince abdestin ve namazın farzlarını öğrenmesi, hemen farz olur. Sünnetlerini öğrenmesi de sünnet olur. Akşam olunca, akşam namazının 3 rekat olduğunu öğrenmesi farz olur. Ramazan gelince, orucun farzlarını öğrenmesi farz olur. Zengin olunca, 1 sene sonra, zekatı öğrenmesi farz olur. Haccı öğrenmesi, hacca gideceği zaman farz olur. İşte, her şeyi zamanı gelince öğrenmesi farz-ı ayn olur. Mesela evlenmek istediği zaman, nikah bilgilerini, kadın, erkek haklarını, kadınların özür hallerini öğrenmesi farz olur. Bir sanata, ticarete başlayınca, bunlardaki emir ve yasakları, faizi öğrenmesi lazım olur. Hangi sanata başlayacaksa zamanın ona ait fen bilgilerini de mektepte öğrenmesi farz olur. (Mesela diş tabibi olacaksa, liseyi ve dişçi mektebini bitirmesi, staj ve ihtisâs yapması farz olur. Her sanat, ticaret, ziraat da hep böyledir. Herkese kendi sanatını okuması, öğrenmesi farz olur. Başka sanat bilgilerini öğrenmesi farz olmaz. Harp zamanında da askerliği ve yeni silahları yapmak, kullanmak, korunmak için, fen bilgilerini kısaca öğrenmek, her müslümana farz-ı ayn, bunlarda ihtisâs kazanmak ise farz-ı kifâyedir).
Haramları öğrenmek de, herkese başka türlü farz olur. Mesela, erkeklerin ipek giydiği bir yerde bulunanların, ipek giymenin haram olduğunu öğrenmesi ve bilenlerin bilmeyenlere öğretmesi farz olur. (Suni ipek giymek erkeklere de haram değildir). Alkollü içkiler içilen, domuz eti yenilen, başkasının hakki fâiz, rüşvet alınan, kumar oynanan yerde bulunanların, bunların haram olduğunu öğrenmesi farz olur. Kadın erkek birlikte oturanların da mahrem ve namahrem olan kadınları, yani bakmak câiz olan ve olmayan kadınları öğrenmesi farz olur. [Kadınların, kızların açık gezdiği, erkeklerin de dizden yukarısını açtığı yerlerde bulunan müslümanların, örtmesi farz olan yerlerini öğrenmeleri lâzımdır. Bu yerlerini açmak ve başkasının açık yerine bakmak günah olduğu gibi, bunu bilmemek de ayrı günahtır.]
Kalbe ait bilgileri, yani İlm-i ahlak öğrenmek, her erkeğe ve kadına farz-ı ayndır. Mesela (Hıkd) “yani kin bağlamak”, (Hased) [Başkasında bulunan nimetin onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Onda olduğu gibi, kendisinde de olmasını istemek hased değildir. Buna (Gıbta) etmek, imrenmek denir ki sevaptır], (Kibir) [Kendini büyük bilmek, üstün görmektir. Kibirli olana karşı kendini büyük göstermek, kibir olmaz. Sadaka vermek gibi sevap olur], (Sui zan) etmek [İyi insanı fenâ bilmek] gibi şeylerin haram olduğunu öğrenmek, her mümine farz-ı ayndır. Görülüyor ki imanı, yani Ehl-i sünnet îtikadını kısaca öğrenmek ve iyi ve kötü huyları öğrenmek, farz-ı ayndır. Yani, herkesin öğrenmesi farzdır. Abdesti, guslü, namazı ve orucu ve haramları da, her müslümanın öğrenmesi farz-ı ayndır. Cenaze namazını, ölüye hizmeti ve sanat ve ticaret bilgilerini (ve bugünün silahlarını yapmak ve kullanmak için, fen bilgilerini iyi) öğrenmek farz-ı kifâyedir. Yani lazım olan kimselerin öğrenmesi farz olup başkalarına farz olmaz. Fakat, lüzumu kadar kimse öğrenmezse, bütün müslümanlar, hükümet ve millet, büyük günaha girer. Mesela, doktor olacak kimsenin lise ve tıbbiyede okuması farz olup mühendis olacak kimsenin tıbbiyede okuması farz değildir. İbni Âbidin “rahmetullâhi aleyh” Dürrü’l-muhtar şerhinde, ön sözde diyor ki: “Ulum-i nakliyeden yani din bilgilerinden kendine lazım olanları öğrenmek farz-ı ayndır. Bundan fazlasını öğrenmek ve ulum-i akliyeden faydalı olanları öğrenmek farz-ı kifâyedir”. Namazda kıraati anlatırken diyor ki: “1 âyet ezberlemek, herkese farz-ı ayndır. Fâtihayı ve 3 âyet veya bir kısa sûre ezberlemek vâcibdir. Kurân-ı Kerîmin hepsini ezberlemek farz-ı kifâyedir. Kendine lazım olmayan fıkıh bilgilerini öğrenmek, hafız olmaktan daha iyidir”. 5. ciltte buyuruyor ki: “Başkalarına öğretmek için ilim öğrenmek, kendi işlemesi için öğrenmekten daha sevaptır”.
Tavsiye Yazı –> Eyyühel Veled Risalesi (İmam Gazali “rahmetullahi aleyh”)