Rüyasını Anlatmak ve Tabir Ettirmek

Her gördüğü rü’yâyı değil, gördüğü iyi rü’yâları, bir âlime ve nasîhat ediciye anlatmak sünnettir. Mesâbîh şerhinde diyor ki: Sabahleyin kalkınca, zihnini dünya işleri ile meşgul etmeden, bir âlim veya nasîhat ediciye gidip, gördüğü rü’yâyı anlatmak müstehabdır. Peygamber efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem): «Gördüğün rü’yâyı bir sevgili kula (velîye), yâhud bir akıllıya anlat» buyurdu. Bir rivâyette:…

Yolculuğun Sünnet ve Edepleri

Bir hadîs-i şerîfte: “Sefere çıkınız! Sıhhat ve zenginlik bulunuz” buyuruldu. Bir rivâyette: “Sefere çıkınız, rızkınız bol olur” buyuruldu. Bu hadîs-i şerîfin tevcîhinde, şefere çıkanınız, hareketle sıhhatli olur. Gördüğü şeylerden ibret alması bakımından dîni, îmânı kuvvetlenir. Yolculuk esnasında sohbetinde bulunduğu, görüştüğü şeyh ve âlimlerden istifâde ile de kazançlı olur buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfte de: “Sefere çıkınız.…

Taun (Veba) Hastalığı

Yolculukta, sultânı veya idârecisi bulunmıyan beldeye girmez. Mütehassıs doktoru bulunmayan yere de uğramaz denildi. Tâun olan yere de girmez. Tâun, vebâdan ölmek mânasındadır. Muhtârü’s-sihah’da böyle diyor. Böylece, bir zorlama olmadan, aralarındaki fark anlaşılmış olur. Bunun, koltuk altlarında, parmaklarda ve bedenin diğer taraflarında çıkan ve etrafını siyah-yeşil veya kırmızı yapan yara ve çıbanlar olduğu söylenmiştir. Vebâ…

Dinimizde Hayvana Binme Adabı

Hayvana binerken ve inerken Allahü teâlâ’nın ismini anar, Besmele okur. Binerken Besmeleyi unutanın yanına şeytan biner ve ona, şarkı söyle der. Şarkı söylemekten hoşlanmıyorsa, boş ve bozuk düşünceler ile ona hayâl kur der. Ayağını hayvanın özengisine koyarken Bismillâh der. Hayvanın sırtına oturunca, Elhamdü lillâh der. Hayvan yürümeğe başlayınca: “Sübhânellezî sehhara lenâ hâzâ ve mâ künnâ…

İslamiyette Yol Arkadaşlığı

Yolculukta, kendine sâlih bir arkadaş arar. Fâsıkla yolculuk yapmaz. Bunun, için “önce arkadaş, sonra yol” denmiştir. Arkadaş, kendisine dîni bakımından yardım edici, unuttuğunu hatırlatıcı, hatırladığı zaman ona yardımcı olmalıdır. Çünki kişi, arkadaşının dîni üzeredir. İnsan, ancak arkadaşı ile tanınır. Peygamber efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) yalnız başına yolculuğa çıkmağı men etmiştir. En iyisi, 4 arkadaş…

Yolculuktan Dönme

Yolcu, işini, ihtiyâcını gördükten sonra, evine, ehline dönmekte acele eder. Çünki sefer, gurbet, ateşten bir parçadır. Çünki seferde, her türlü meşakkat ve zorluk vardır. “Sefer, sakardan (Cehennemden) bir parçadır” da denilmiştir. Seferden dönünce çoluk çocuğuna bir hediye getirir. Yanî yolculuktan gelenin çoluk çocuğuna, akrabasına yiyecek ve benzeri birşey getirmek sünnettir. Tabiî ki, imkânı nisbetinde birşey…

Sohbet ve Muaşere Edepleri

SOHBET VE MUAŞERET EDEBLERİ UZLET: İnsanlara nasihat ve şefkat ile davranmak sünnettir. Bu şekilde insanlar arasında bulunmak, insanlardan ayrılıp, nâfile ibâdetle meşgul olmaktan daha iyidir. Bununla beraber, din büyüklerinden bir kısmı uzlete çekilmeği, insanların arasına karışıp, onlarla sohbet etmemeği tercîh etmişlerdir: İbrâhim bin Edhem, Fudayl bin İyâd, Dâvud-i Tâî, Süleymân-ı Havvâs bunlardandır. Zîra Muâz bin…

Dostluğun ve Kardeşliğin Sünnetleri

DOSTLUK VE KARDEŞLİĞİN SÜNNETLERİ Mü’minin en üstün hasleti, sevdiğini Allah için sevmesi, sevmediğini de, Allah için sevmemesidir. Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhümâ) anlatır: Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) Ebû Zer’e (radıyallahü anh): «Ey Ebâ Zer İmânın rükünlerinin hangisi daha sağlamdır?» buyurdu. Allah ve Resuiü daha iyi bilir dedi. Resûlullah: «Allah için sevişmek, Allah için sevmek,…

İnsanlarla Oturmanın Sünnetleri

İNSANLARLA OTURMANIN SÜNNETLERİ İnsanlarla oturmanın sünnet ve edebleri çoktur. Din kardeşleri ile otururken abdestli olur, üstünü başını temizler, düzeltir, güzel elbiselerini giyer. Yaşı büyük olanlara, oturmada öncelik ve iyi yeri verir. Ancak küçük yaşta olan daha âlim ve fâdıl ise ona da büyük gibi davranır. Cevâhir kitâbında bildirilen, aşağıda geleceği gibi, bunu göstermektedir. Yürürken, yaşlı…

İstemenin Edepleri

İSTEMENİN EDEBLERİ «İhtiyaçlarını insanlara söylemeyip, Allahü teâlâ’ya arz edene, Allahü teâlâ insanları muhtâc eder» demişlerdir. Takvâ sâhibi bir mü’minin en önemli vazifesi, insanlardan birşey dilenmemesi, ihtiyaçlarını insanlara arz etmemesidir. Çünki ihtiyâcını insanlardan istemek büyük bir fitne, ağır bir belâ olup şiddetli ölümden beterdir. Bir hadîs-i şerîfte: «İffet istiyene, Allahü teâlâ iffet verir, insanlardan birşey istemiyeni…