Sual: Fasık tam olarak kime denir? Fasıkları Sevmek caiz mi?

Cevap: Haram işleyen kimseye fâsık [fısk işleyen] denir. Fıskın en kötüsü, zulüm yapmaktır. Çünkü, açıkça yapılmakta ve kul hakkı da karışmaktadır. Âli-i İmrân sûresi, 57. ve 140. ayetlerinde meâlen, “Allahü teâlâ, zalimleri sevmez” buyuruldu. Hadis-i şerifte, “Zalimin çok yaşamasına duâ etmek, Allahü teâlâya isyan olunmasını istemektir” buyuruldu. Süfyan-ı Sevri’ye, “Çölde bir zalim susuzluktan helak oluyor. Ona su verelim mi?” denildiğinde, “hayır vermeyin”, buyurdu. Zalim, oturduğu evi gasp yolu ile almış ise, o eve girmek haram olur. Fasık kimseye tevazu edenin dininin üçte ikisi gider. Zalime tevazu edenin halinin nasıl olacağını buradan anlamalıdır. Zalimin elini öpmek, karşısında eğilmek, günahtır. Adilin ise, caiz olur. Ebû Ubeyde bin Cerrah, Hazret-i Ömer’in elini öpmüştür.

Kazancının çoğu haramdan olan kimsenin evine gidip oturmak, caiz değildir. Onu, söz ile veya bir hareket ile methetmek, haramdır. Ancak, kendini veya başkasını, onun zulmünden kurtarmak için, yanına gitmek caiz olur. Yanında iken, yalan söylememek ve kendisini meth ve sena etmemek lazımdır. Kabul etmesi zan olunursa, nasihat verilir. Zalim, sana gelirse kalkmak, ayakta karşılamak caiz olur. Dinin izzetini ve zulmün kötülüğünü bildirmek için kalkmamak iyi olur. Mümkün ise, nasihat yapılır. Zalimden her zaman uzak kalmak daha iyidir. Hadis-i şerifte, “Münafık ile konuşurken, efendim, demeyiniz!” buyuruldu. Zalime, kâfire hürmet etmek, saygı ile selam vermek, üstadım demek, küfür olur.

Allahü teâlâya isyan edene fasık denir. Başkalarının isyan etmesine, fıskın yayılmasına sebep olana facir denir. Haram işlediği bilinen fasık sevilmez. Bidati, yani bozuk inanışları yayanları ve dini öğrenmeye mâni olanları sevmek, günahtır. Hadis-i şerifte, “Fasıkın fıskına mâni olmaya kudret varken, kimse mâni olmazsa, Allahü teâlâ, bunların hepsine, dünyada ve ahirette azap yapar” buyuruldu. Ömer bin Abdülaziz diyor ki “Allahü teâlâ, bir kimse günah işlediği için, başkalarına da azap yapmaz ise de, açıkça günah işleyenler görülüp de, görebilenler mâni olmadığı zaman, hepsine azap yapar”.

Allahü teâlâ, Yuşa Peygambere vahyetti ki “Kavminden 40.000 salih kimseye ve 60.000 fasık kimseye azap yapacağım!”. Ya Rabbi! Fasıklar, azâbı hak etmiştir. Salihlere azap yapmanın sebebi nedir? dediğinde, “Benim gazap ettiklerime, onlar gazap etmedi. Birlikte yediler, içtiler” buyurdu. Malına, canına, evladına ve müslümanlara zarar geleceği, yani fitneye sebep olacağı zaman, bidat sahiplerine ve zalimlere emr-i maruf yapmak lazım olmaz. Açıkça günah işleyen fasıkları, yalnız kalp ile sevmemek kâfidir. Tatlı ve yumuşak sözlerle nasihat vermek lazım olur.

Bir kimse, hem ibadet yapar, hem de fısk yaparsa, daha çok yaptığının ismi verilir. İkisi müsavi ise, ibadeti bakımından sevilir. Fıskı bakımından sevilmez. Başkalarının da fıskına sebep olan kimse, hükümet memurları tarafından men edilir.

[Allahü teâlânın sevgisini kazanmak için, İslamiyete uyana ve bir mürşidi sevene salih [iyi insan] denir. Bu sevgiyi kazanmış olana velî denir. Başkalarının da kazanmaları için çalışan Veliye, mürşid denir. İslamiyetin aslı, temeli 3’tür: İlim, amel, ihlas. İslam ilimleri ikiye ayrılır. Din bilgileri, fen bilgileri. Dinde reformcular, din bilgilerine skolastik bilgiler, fen bilgilerine rasyonel bilgiler diyorlar. Din bilgileri, ağaçtan armud düşer gibi, insanın kafasına bir yerden gelmez. Bir hakiki mürşidin sözlerinden ve hallerinden, hareketlerinden ve Ehl-i sünnet âlimlerinin ilm-i hal kitaplarından öğrenilir. Kıyamet yaklaşınca, hiçbir yerde hakiki mürşid görülmeyecek, cahil, yalancı, fasık din adamları çoğalacaktır. Bunlar Allahü teâlânın sevgisini kazanmak için değil, para, mevki ve şöhret kazanmak için çalışacaklar. Zenginlere, makam sahiplerine yanaşacaklardır. Bu din hırsızlarına aldanmamak, saadete kavuşmak için, meşhur Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumalıdır. Zamanımızda ve her zaman günahların en zararlısı, din bilgilerini öğrenmeye mâni olmaktır. Zararlı oyunları seyr etmek, din kitabı okumaya mâni oluyor. Gençler, din kitabı okumayınca, din cahili oluyorlar. Dinsiz ve imansız yetişiyorlar. Müslüman ana-babaların, evlatlarını bu felaketten kurtarmaları lazımdır. Ana-babalar, bu vazifelerini yapmazlarsa, evlatları kâfir olur, Cehenneme gider.]

 

Tavsiye Yazı —> Müminin vasıfları nelerdir?

En Çok Okunan Yazılar

Tavsiye Ettiğimiz Temel KitaplarMeâl Okumak Câiz Midir? Ehl-i Sünnet İtikadı Nedir? Ehl-i Sünnet Olmanın Şartları Nelerdir?Her Gün Okunması Gereken Çok Mühim Bir DuâSeyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ve Tasavvuf Terbiyesi Sultan Vahideddîn Hân'a Dâir Sualler