Sual: Tütün içmenin fıkhi hükmü nedir?
Cevap: Bugün değeri ekmeğin üstüne çıkmış bulunan tütünün müessir maddesi nikotindir. Korkunç zehirler arasında yer alan bu cismin bir damladan az miktarı, insanı öldürür. Gagası önünde nikotine batırılan bir cam çubuk tutulan bir serçe, derhal ölür. Bir sigara içinde bulunan nikotin, deri altına şırınga edildiğinde, 2 insanı öldürür. Tütün dumanında nikotinden başka birçok şiddetli zehirler vardır. Mesela, bir sigara dumanında 1 miligram siyan asidi, % 5 karbonmonoksit, amonyak, % 1,5 kükürtlü hidrojen mevcuttur. Tıbbi kitaplar, sigaranın fizyolojik tesirini izahtan evvel şu misali söylüyor: Almanya’da 108 yaşında bir ihtiyar, yeni yaşını tebrike gelenlere, 100 seneden beri durmadan sigara içtiğini ve şimdiki kuvvet ve zindeliğini sigaraya medyun bulunduğunu söylemektedir.
Sigara içmek, tütünü kuru tebhir etmek, yani kuru cisimleri damıtmak, gaz hâle geçirmek demektir. Sigara yanarken nikotinin % 25’i harab oluyor. %30 kısmı dumanla havaya gidiyor. %45’ide sigara içinden ağza doğru çekiliyor ise de, bunun 3’te 2’si sigaranın soğuk kısmında mâyi hâlde kalıp, ağza, sigaradaki nikotinin, ancak %15’i dâhil oluyor. Sigaranın yanan mahalli ile ağız arasındaki mesafe ne kadar az ise, vücuda o kadar çok nikotin gelir. Şu hâlde, ince uzun sigaralar, kısa kalın sigaralardan daha hafiftir. Nikotin tesirinden korunmak isteyenler, sigarayı ağızda değil, elde tutmalıdır. Ağır sigaralar, nikotini çok sigaralar değil, içerken vücuda % 15’ten çok nikotin veren sigaralardır. Kuru tütünler, yaşlarından fazla, gevşek sigaralar, sıkı ve sert sigaralardan fazla, hızlı çekenler, yavaş çekenlerden fazla, ciğerlerine çekenler, burna çekenlerden ve burna çekenler, dudak tiryakilerinden fazla nikotin alır. Ağza giren nikotinin mühim bir kısmı, tükürük ile mideye gidip mide ifrazını azaltarak iştahı keser. Şu hâlde, yemek yiyenlerin bulunduğu yerde sigara içmek ve oda havasını sigara dumanı ile karıştırmak büyük kabahattir. Bunun içindir ki birçok fıkıh kitaplarında, sigara, tab’ân [şer’ân değil] mekruh denilmektedir. Nikotin, ağız ve mide zarlarında kana karışır. Bunun da büyük kısmını, karaciğer tutarak parçalar ve asid üriğe çevirir. Bundan dolayı, fazla sigara içenler, nekris ve rumatizmaya yakalanabilir. Zaten her şeyin fazlası zararlıdır. Kanla dolaşan nikotin, böbrek üstü bezlerini tahriş ederek adrenalin ifrazı artıp kan tazyiki yükselir ve derideki damarlar sıkışarak, renk solar. Bağırsakları harekete getirip, ishal yapar. Safra yollarını daralttığından, safrası ve karaciğeri zayıf olan, fazla tütüne dayanamaz. Dimağa tesiri henüz iyi bilinemiyor. Nikotin uzuviyetten çok yavaş atılır. Cuma günü sigaraya başlayan insanın idrarında, ancak gelecek Cuma nikotin görülmeye başlar. Nikotinin en iyi tanıma vasıtası sülüktür. Nikotine çok hassas olan bu hayvan, 4 milyonda 1 nikotinli suda bile büzülmeye başlar. Sigarayı fazla içmenin zehir olduğu muhakkaktır. Birbirine rekabetle tütün kullanan 2 birâderin, 17. pipoda, birlikte öldüklerini, bir babanın sigara içtikten sonra, 2 günlük çocuğu 20 dakika kucağında tutması ile çocuğun nikotin tesemmümü ile ağır hastalandığını ecnebi kitaplar yazmaktadır. Bununla beraber, kendilerini zamanla ve yavaş alıştıran ve mutadına göre kullanan büyüklere, hiç zarar vermemektedir. Sigaranın tüberkülozu, kanseri ve damar sertliğini kolaylaştırdığı hakkındaki korkunç hikayelerin, tamamen yanlış olduğu tesbit edilmiştir. Bu hastalıklara yakalananlarda, sigara içmeyenlerin miktarı içenlerden az olmadığı muhakkaktır.
[m. 1964] yılı şubat ayında, Amerika’da New-York eyaleti tıb derneğinde konuşan göğüs hastalıkları mütehassısı Dr. Alvan L.Barach, sigara içerken dumanı içeriye çekmeyenlerde akçiğer kanseri yaptığını gösterecek bir delil yoktur demiştir. Birleşik Amerika sağlık işleri bakanlığının yüzlerle tabib ve kimyâger çalıştırarak aylarca yaptırdığı incelemelerin sonucu, [m. 1963] sonbahar gazetelerinde devletce açıklandı. Bu yazıda, (Sigarayı çok içenlerde, kanser daha çok görülmüştür. Kansere sebep, tütün değil, sigara kağıtının yanmasından hâsıl olan katran olduğu tesbit edilmiştir. Bunun için, tütünü, sigara şeklinde değil, tütün yaprağının sarması, pipo ve nargile lüleli çubuk şeklinde içmelidir) denilmektedir. Tütün dumanında, kanserojen bir maddenin, yani kanser yapan bir prodüinin bulunduğu idantifiye edilememiştir. Fazla duman verilen hayvanlarda tümör tevlid etmek kabil olmamıştır. Bunun içindir ki araştırıcılar, işi istatistiklere dökmüşlerdir. Yukarıda yazılı Amerikan raporu da, tıbbi, fenni ispat sonucuna değil, istatistiklere dayanarak bildirilmiştir. O hâlde bu rapor, problemi izah ve halletmiş değildir. Nitekim Avrupa ve Amerika’da birçok doktorlar, bu raporu ve açıklamaları körü körüne kabul etmemektedirler. (Eczacılık mecmuası), 1970 yılı 12. sayısında diyor ki (İnfarktüs) denilen kalp sektesinden sonra görülen ölümün, çok sigara içenlerde, sigara içmeyenlere nazaran 16 defa daha az olduğu Amerika’da tesbit edildi. Nikotinin norepinefrin teşekkülüne tesir ettiği Amerika’da görüldü. Bu da, sigaranın zihin yorulmasını önlediğini göstermektedir.
Bazı şahslar, nikotine karşı hassas olabilir. Bu keyfiyet, yumurtaya, çileğe karşı hassas insanların bulunmasına benzer. Bunlar, sigara içince, hazm ve sinir bozukluğu, çarpıntı, damar tekallüsü, tansiyon yükselmesi gibi haller görülür. Lakin tütün içenlerin % 90’ında ve hele az içen büyüklerde hiçbir şey görülmemektedir. O hâlde, büyük bir insanın az miktarda içtiği tütüne, sıhhi bakımdan haram denemez. Böyle bir iddia, tecrübeye, fenne uygun olmaz.
Doktor Gautier, Paris’te basılan fransızca (Formulaire)de koyu çayın ve kahvenin, sigaranın zararını giderdiğini yazmakta, tütünle zehirlenmeye karşı, bir bardak suya bir kahve kaşığı tanen veya mazı tozu, yahut bir damla tentürdiyot koyup içmeli ve yatıp çok örtünmelidir demektedir.
Tavsiye Yazı –> Hangi İçkileri içmek haramdır?