Avret yerleri yalnız iken de örtülür mü?

Sual: Avret yerinin yalnız iken de örtülmesi gerekir mi? Cevap: Avret yerini örtmenin farz olması namaz içine ve dışına şâmildir. Namaz dışında halk huzurunda örtünmek bilittifak (ittifakla) farzdır. Tenha yerde ise sahih kavle göre farzdır. Ancak sahih bir maksaddan dolayı açmak câizdir. Sahih bir maksaddan dolayı avret yerini açmak helâya oturmak ve taharetlenmek gibi yerlerde…

Tırnak Kesmenin Adabı Nedir?

Sual: İslâmiyette tırnak kesmenin âdâbı nedir? Cevap: Azami haftada bir defa el ve ayak tırnaklarını kesmek sünnettir. 1 haftadan fazla uzatmak mekruhtur. Cuma günleri tırnak kesmek müstehab ise de, uzamışsa bu güne tehir etmek mekruh olur. Bazen bir haftadan evvel kesmek gerekebilir. Kesilen tırnakları gömmek iyidir. Basılmayacak bir yere de serpilebilir. Bir torba içinde taşa…

Yüzük Hangi Parmağa Takılır?

Sual: Yüzük hangi parmağa takılır? Cevap: Erkekler için yüzüğü sağ veya sol elin serçe parmağına takmak sünnettir. Muhammed aleyhisselâm yüzüğünü buraya takardı. Serçe parmağın yanındaki parmağa da takmak câizdir. Baş, işaret ve orta parmağa takılmaz. Zira Hazret-i Ali radiyallahu anh, orta ve şahâdet parmağını işaret ederek “Resûlullah aleyhisselâm yüzüğümü şu parmağa koymamı yasakladı” buyurdu. Taberânî’de…

Bıyığı Kısaltmak Sünnet Mi?

Sual: Bıyığın kısaltılması mı, tamamen kazınması mı sünnettir? Cevap: Hadis-i şerifte “Bıyığınızı kırkınız, sakalınızı uzatınız” buyuruldu. Bıyıktaki kırkmanın miktarı kaş; sakaldaki uzunluğun mikdarı ise alt dudak altından bir tutam (dört parmak) olarak bildirildi (Berika). Bazıları “Bıyığınızı kırkınız!” hitabını kazımak; “Sakalınızı uzatınız” hitabını da salıvermek olarak anlamaktadır. Bıyığın kısaltılması mı, yoksa tıraş edilmesi mi sünnettir meselesi…

Hangi Renk Cübbe Sünnettir?

Sual: İmamlar eskiden siyah cübbe giyiyorlardı. Şimdi hepsi beyaz oldu. Sünnete uygun olan hangisidir? Cevap: Elbisede siyah, beyaz ve yeşil müstehabdır. İmamın kıyafeti biraz farklı ele alınmıştır. Reddü’l-Muhtar’da der ki: İmamın siyah giyinmesi Cuma’nın sünnetlerindendir. Bahr’de diyor ki: Hulefâ-i Râşidîn’e ve asırlar boyunca şehirlerde devam edegelen âdete uyarak siyah elbise giymesi de sünnettir. Mülteka şerhinin…

Mescid-i Kıbleteyn

 Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, Medîne-i münevvereye hicret edeli on yedi ay geçmişti. Şimdiye kadar hep Kudüs-i şerîfdeki Beyt-i Makdis’e dönerek namazlarını kılarlardı. Bu sırada Yahudilerin; “Ne acâib iştir! Dîni bizden ayrı, fakat kıblesi bizim gibi!” diye söyledikleri, Re- sûlullah efendimize kadar geldi. Bu söylentilerden, kalbi şerifleri incindi. Bir gün Cebrâil aleyhisselâm geldiğinde, ona…

İlk Seriyyeler

Fahr-i kâinat sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz, Medîne’nin asâyişini korumak, düşmanların durumunu kontrol etmek için seriyyeler yâni küçük askeri birlikler tertipledi. Bu seriyyelere katılanların sayısı, 5 ile 400 arasında değişirdi. Peygamber efendimizin katıldığı ve bizzat idare ettiği savaşlara da gazâ denirdi. Sevgili Peygamberimiz, düşmanın anî saldırılarını önlemek için, Medîne’ de nöbet tutma usûlünü koyarak, gerekli…

Bedir Savaşı

  Yapılan seriyyelerde, Eshâb-ı kirâmın başarılı olması, kâfirleri korkutmaya başladı. Artık kervanları kafileler hâlinde ve yanlarında askerlerle sefere çıkıyordu. Hicretin ikinci yılında, Mekkeli müşrikler her aileden sermâye alıp, bin develik bir kervanı Şam’a gönderdiler. Başlarında Mekke’nin ileri gelenlerinden Ebû Süfyân vardı ve henüz müslüman olmamıştı. Kervanı korumak için kırk kadar da muhafız vazifelendirilmişti!. Mallar satıldıktan…

Rabıta Risalesi (Mevlânâ Hâlid-i Bağdadi)

RÂBITA RİSALESİ (MEVLÂNÂ HÂLİD-İ BAĞDÂDÎ “kaddesellahü sirrehel aziz”) Bismillâhirrahmânirrahîm Allahü teâlâ’ya hamd ve senalar olsun. Onun seçtiği kullarına selâmlar olsun. Mahlûkâtın en şereflisi, Peygamberlerin en üstünü olan Resûlullah efendimize “sallallahü aleyhi ve sellem”, temiz olan âline ve Eshâbına “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” salât ve selâm olsun! Sünnet-i seniyyesine bağlı, fakîr Hâlid-i Nakşibendî’den, Hilâfet ülkesinde ve…

Hazreti Ali ile Hazreti Fâtıma’nın Evlenmesi

Hicretin 2. senesi idi. Fahr-i kâinat sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin kızı Hazreti Fâtıma, 15 yaşına gelmişti. Bir gün Hazreti Fâtıma, bir hizmet için Resûl-i ekrem efendimizin huzûruna girmişti. Resûlullah efendimiz, kerîmelerinin evlenme çağına eriştiğini müşahede ettiler. O günden sonra, Fâtımatüz-Zehrâ vâlidemizi pek çok kimse istedi. Resûl aleyhisselâm, bunlara iltifat etmeyip; “Onun işi, Hak teâlânın…