Mazher-i Cân-ı Cânân Hazretlerinin Bazı Kerametleri

15. BÖLÜM Mazher-i Cân-ı Cânân hazretlerinin bazı kerâmetleri: Allahü teâlâ Mazher-i Cân-ı Cânân hazretlerine lütuf ve ihsânıyla makâmât-ı ilâhiyye husûsunda sahîh keşf ihsân buyurmuştur. Çünki onun keşfle bildirdiği bilgiler hakîkate muvâfık idi. Buyurdular ki: Hazret-i Şeyh bana sizin bilgileriniz ve vicdâniyyâtınız, tam olarak sahîhdir. Kıl ucu kadar aykırılık ve muhâlefet yoktur, buyurdu. Bu sebeple hazret-i…

Ebedî Âleme İntikâli

16. BÖLÜM Mazher-i Cân-ı Cânân hazretlerinin fânî dünyâdan ebedî âleme intikâli: Hazret-i Îşân Mazher-i Cân-ı Cânân’a “kuddise sirruh” vefâtından bir müddet önce, refîk-i a’lâyı görme arzûsu, kuvvetlendi. Gönlünün bu cihân ehline teveccüh etmesinden sıkıldığını izhâr etti. Her an müşâhede ettiklerine dalması artıyordu. İbâdetlerini arttırdı. O günlerde tarîkat erbâbı dahâ da kalabalıklaştı. Bölük bölük gelip, tarîkata…

Halifelerinden Bazısı

17. BÖLÜM Mazher-i Cân-ı Cânân hazretlerinin halîfelerinden bazısı: Hazret-i Îşân’ın halîfeleri çoktur. Bu sahîfeler onların ahvâlini yazmaya yetmez. Hazret-i Îşân’ın halîfelerinden bir kısmını anlatacağım. Lâkin o azîzlerin hâllerinin ve vâridâtının tafsîlâtına muttali’ değilim. Onların hâllerini kısaca yazacağım. Bu vesîle ile hazret-i Îşân’ın mubârek sohbetleri hâtıra geliyor. O hazretin müjdelerine muvâfık olarak anlatacağım halîfelerinin makâmlarının ismi…

Birinci Mektup

18. BÖLÜM Mazher-i Cân-ı Cânân hazretlerinin sevenlerinden bazılarına yazdığı mektûpları: 1. Mektûb: Efendim! Fakîrden birkaç defa haseb ve nesebimi yazmamı istemiştiniz. Zarûrî bir şey olmadığı için, üzerinde durmuyordum. Fakat şimdi müsâmahânızın çokluğundan haseb ve nesebim hakkında kısaca yazıyorum. Biliyorsunuz, hakîkatte, bu fakîrin varlığının sermâyesi, başlangıçta bir damla ve sonunda bir avuç topraktır. Bu âcizin nesebi;…

İkinci Mektup

Tarîka-i Ahmediyyenin mensûblarına yapılan bir itirâzı gidermek hakkındadır. Bu yolda bulunanların hâllerinin, yüksek makâmların bulunduğuna dâir sözlerine uygun olduğunu bildirmektedir. Kıymetli efendim! İki şüphe yazmışsınız. Biri, Serhend büyüklerinin halîfeleri yüksek makâmlar davâsında bulunmaktadırlar. Hâlbuki önceki evliyâda böyle şeyler meydâna gelmemiştir. Diğeri ise: Onlar mürîdlerine yüksek müjdeler veriyorlar. Hâlbuki du- rumları o yüksek müjdelere delâlet etmemekdedir.…

Üçüncü Mektup

Nisbet lafzının tasavvuf ehlinin ıstılâhında ne manâya geldiğini sormuşsunuz. Nisbet, arabîde iki taraf arasındaki alâka demekdir. Tasavvuf ehlinin ıstılâhında ise, Allahü teâlâ ile yarattıkları arasındaki alâkadır. Kelâm âlimleri buna sâniiyyet, yaratıcılık ve masnûiyyet, yaratılmışlık demektedirler. Gilâlin (testi yapanın) testiye nisbeti de böyledir. Kitâbın ve sünnetin zâhirinden böyle anlaşılıyor. Sofiyye eğer vahdet-i vücûd ehli ise, bu…

Dördüncü Mektup

İlm-i huzûrî ile ilm-i husûlî hakkındadır. Efendim! Huzûrun devâmlılığına sebeb olan fenânın hâsıl olmasından sonra, bazen Allahü teâlâdan gaflet hâsıl oluyor. Bunun sebebi nedir diye soruyorsunuz. Biliniz ki, bu şüphe, karıştırma sebebiyledir. Şöyle ki: Huzûr, ilm-i hudûrî ve husûlî olmak üzere iki kısımdır. Hudûrî, bu ilme sâhib olanın kendisinden ayrılmayan özellik veyâ kendisidir. Kişinin kendisini…

Beşinci Mektup

Hazret-i Müceddid’in “kuddise sirruh” sözleri hakkındaki şüphelere cevâp vermektedir. Mes’ûd ve bahtiyâr kardeşim! Akılsızların zannınca Müceddid-i elf-i sânînin “radıyallahü anh” kıymetli sözleri hakkında vârid olan şüphelerin cevâplarını soruyorsunuz. Bu konuyu inceledim. Biliniz ki, bu itirâzlar ya cehâlet, yâhud da hased sebebiyledir. Bu inkâr âdeti, taassûb ehlinin eskiden beri âdetidir. Şeyhü’l-Ekberi “radıyallahü anh” ve diğer büyükleri…

Altıncı Mektup

Şüphelere cevâp hakkındadır. Allahü teâlâya hamd ve Resûlüne salât olsun. Fakîr Cân-ı Cânân tarafından, Mevlevî Sâhib Mihribân selleme- hurrahmân bilsinler ki, hazret-i Kayyûm-i Rabbânî Müceddid-i elf-i sânînin “radıyallahü anh” yüksek sözlerine dâir şüpheleri ihtivâ eden iltifâtkâr ve uzun mektûbunuz geldi. Kıymetli efendim! Bu şüpheler imâm-ı Rabbânî hazretlerinin ıstılâhlarına vâkıf olmamaktan doğmuştur. Eğer nasîb olursa, üç…

Yedinci Mektup

Hazret-i Gavsü’s-sakaleynin ve hazret-i Müceddidin üstünlüğü bildirilmektedir. Allahü teâlâya hamd ve Resûlüne salât ve selâm olsun. Kayyûm-ı Rabbânî Müceddid-i elf-i sânî ile Mahbûbu Sübhânî Şeyh Abdülkâdir Geylânî’nin “radıyallahü teâlâ anhümâ” birinin diğerine üstünlüğünü suâl eden iltifâtkâr mektûbunuz geldi. Kıymetli efendim! Üstünlük cüz’î ve küllî olmak üzere iki kısımdır. Suâlin cüz’î üstünlük husûsunda olmadığı açıktır. Küllî…