Yağmur Duası Güneş ve Ay Tutulmasındaki Dualar

YAĞMUR DÜÂSI, GÜNEŞ VE AY TUTULMASINDAKİ SÜNNET VE DÜÂLAR Fâidesi umûmî olduğu için, önce yağmur düâsı söylendi. Güneş tutulması (küsûf) namazını cemâatle kılmak sünnettir. Ay tutulması (husûf) namazı da buna tâbi’dir. Bilinmelidir ki, güneş ve ay tutulmaları Allahü teâlâ’nın alâmetlerinden bir alâmettir. Şemsin ve kamerin husûfü denildiği gibi şemsin küsûfü, kamerin husûfü de denir. Musannif…

Zikrin Sünnetleri

Allahü teâlâ’yı zikretmek, amellerin en çetini ve fakat ecir bakımından en büyüğüdür. Zikri ancak nefsini tezkiye, kalbini tasfiye, Allah’dan başka düşünceleri yok etmeğe gayret eden ve bütün gücü ile Allahü teâlâ’ya yönelen kimse bilir. Bilinmelidir ki, buradaki zikir, yalnız Lâ ilâhe iliâllah kelimesi değil, daha umûmî mânada ele alınmıştır. Sehl bin Abdullah (kuddise sirruh) diyor…

Salavat-ı Şerife Getirmenin Fazileti

MAHLÛKATIN SEYYİDİNE (sallâllahü aleyhi ve sellem) SALEVÂT-I ŞERÎFE GETİRMENİN FAZİLETİ İslâmın sünnet ve edeblerinden biri de, Seyyidü’l-enâm (sallâllahü aleyhi ve sellem) efendimize çok salât ü selâm getirmektir. Çok salevât-ı şerîfe getirmek Resûlullah’ın (sallâllahü aleyhi ve sellem) şefâat etmesine ve Cennette onun sohbetinde bulunmaya vesîle olur. Süfyân-ı Sevrî (kuddise sirruh) diyor ki: Hacca gittiğimde bir gencin…

İstiğfarın Sünnet ve Edepleri

İSTİĞFARIN SÜNNET VE EDEBLERİ Devâm üzere istiğfarda bulunmak da İslâmın sünnetlerindendir. Ebû Zer (radıyallahü anh)’ın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfde Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem): «Her hastalığın bir ilâcı vardır. Günahların ilâcı da İstiğfardır» buyurmuştur. Yine bir hadîs-i şerîfde: «Adem oğullarından herkesin 2 sahifesi vardır. Birine gündüz işlediği ameller, diğerine gece işlediği ameller yazılır. Sonra…

Duanın Sünnetleri ve Edepleri

İslâm dîninin sünnetlerinden biri de, duâdır. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem): «Duâ ibâdettir» buyurmuştur. Sevrî (rahimehullah) dedi ki: Hakku’l-yakîn üzere yapılan duâ ibâdettir. Duâ mı yoksa sükût veya rızâ mı efdal olduğu hakkında ihtilâf olundu. Denildi ki, duâ efdaldir. Çünki başlı başına ibâdettir. Kabûl edilmese de, kul ibâdeti yerine getirmiş olur. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve…

Zekat Sadaka ve Sünnetleri

ZEKÂT, SADAKA VE SÜNNETLERİ Zekât malı korur. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) : «Mallarınızı zekât ile koruyunuz. Hastalarınızı sadaka ile tedâvi ediniz. Belâ dalgalarını —diğer bir rivâyette— belâ çeşitlerini duâ ve tazarru’ ile karşılayınız» buyurmuştur. Bunu Hasen-i Basrî (rahimehullah) rivâyet etmiştir. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) bu hadîs-i şerifi Eshâbına beyân ederken, bir nasrânî oradan…

Dilenmenin Sünnet ve Edepleri

DİLENMENİN SÜNNET VE EDEBLERİ Birinci vâcib olan kendini dilenmekten alıkoymakdır. Çünki dilenmek kazanç yollarının en sonuncusudur. Bilhassa 1 gecelik yiyeceği veya sabah ya da akşam yemeği olursa dilenmemek lâzımdır. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem): «İhtiyacı olmadığı halde dilenen kimse Cehennem ateşinin çoğalmasını istemiş olur» buyurdu. Bir rivâyette: «1 gün ve gecelik yiyeceği olanın dilenmesi Cehennem…

Ramazan-ı Şerif Orucunun Sünnetleri

RAMAZAN-I ŞERİF ORUCUNUN SÜNNETLERİ Şa’ban ayından itibaren tevbe ve istiğfar ederek, günahlardan uzak durarak, hasımlarını râzı ederek, üzerinde hakkı olanlarla helâlleşerek, hayırlı işlere engel olacak şeyleri terk ederek, bütün iyi işlerde niyetini düzelterek Ramazan-ı şerîfi karşılamalıdır. Şa’ban ayının son günü akşamı hilâli aramalı, hayırlı işlere, zikir ve tâate hırs ile başlamalıdır. Hilâli görünce 3 kere…

Orucun Sünnet ve Faziletleri

Oruç Allahü teâlâ içindir. Cehennem ateşinden kalkandır. İnsan, oruç ile kendini dünyâda günahlardan korur. Çünki oruç şehveti kırar, günâha girmesini önler. Şeytan ve nefisden gelen oklara engel olur, karşı koyar. Âhirette de Cehennem âteşinin hücumuna karşı kalkan gibi insanı muhafaza eden Kalkan ancak sağlam olduğu, kendisine çarpan şeylerle bozulmadığı zaman faydalı olur. Oruç da günahlardan…

Hac İbadetinin Edepleri

İslâmî vazifelerden biri de, şer’an gücü yeten kimselerin beyt-i haramı ziyâreti, hac etmeleridir. Beyt-i harama bu ismin verilmesinin sebebi, orada kıtalin harâm olmasından veyâ zâlimlerin taarruzundan yasaklanmış olmasındandır. Beyt-i harâma Kâ’be denilmesine sebeb de, yerden yüksek olmasından veya 4 köşeli olmasındandır (Şerh-i Kirmânî). Hacca gitmek, evinden çıkıp dönünceye kadar borçlarını ödedikten sonra kendisine, çoluk çocuğuna…