Ebu Leheb Kimdir? Nasıl Öldü?

Sual: Kur’an-ı kerimde Tebbet suresinde ismi geçen Ebu Leheb kimdir? Nasıl ölmüştür? Cevap: Adı Abdül-Uza idi. Resûlullahın “sallallâhü aleyhi ve sellem” amcası olduğu hâlde, müslüman olmadı. Müslümanların büyük düşmanı idi. Resûlullaha “sallallâhü aleyhi ve sellem” çok eziyet ve cefa ederdi. Kimsenin müslüman olmaması için, gece gündüz çalışırdı. Her sabah, Resûlullahın kapısı önüne çok diken yığardı.…

Rum Suresi Mucizesi Nasıl Oldu?

Sual: Rum suresinde bahsedilen mucize nasıl olmuştur? Cevap: Allahü teâlâ, Rum sûresinin 1, 2, 3 ve 4. ayetlerinde meâlen: “ve Rum [Araplara] en yakın olan bir yerde [Şam civarında, İranlılara] mağlub oldu. Mağlubiyetten sonra, 3 yıl ile 9 yıl arasında burada hasımları [olan acemlere] gâlip olacaklardır. Yenmek ve yenilmek [kesin olarak biliniz ki] önde ve…

Asrı Saadette Camiler Var mıydı?

Sual: Asr-ı saadette de mescidler var mıydı? Müslümanlar bir araya gelip cemaatle namaz kılıyorlar mıydı? Cevap: Resûlullah “sallallâhü aleyhi ve sellem” zamanında ve Ashâb-ı kirâm zamanlarında camiler vardı. Bu camilerde imamlar vardı. Cemaat ile namaz kılınırdı. İmamın masum olması, günahsız olması şart değildir. Çünkü, Peygamberlerden “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” başka kimse masum değildir. Allahü teâlâ cami yapmayı…

Çağrı Filminde Nelere Dikkat Etmeli?

Sual: Seneler önce çekilmiş olmasına rağmen hala müslümanlar tarafından beğenilerek seyredilen Çağrı filmi hakkında kanaatiniz nelerdir? Bu filmi seyrederken nelere dikkat etmelidir? Müslümanlar buna benzer filmler çekmeli midir? Cevap: Öncelikle sinema, televizyon, internet ve sosyal medya neşir vasıtalarıdır. Kitap, gazete, mecmua gibidir. Bunlar, tabanca gibi bir vasıta, bir alettir. Tabancayı bir kabahatsiz, günahsız, zararsız kimseye…

Hazreti Ali’nin Beddua Ettiği Doğru mudur?

Sual: Hazreti Ali’nin “radiyallahu anh” kendisi ile muharebe edenlere beddua ettiği doğru mudur? Ashab-ı kiram arasındaki bu muharebelerin sebebi nedir? Cevap: Ashâb-ı kirâm arasındaki muharebeler ictihad yüzünden idi. Dövüşenler de, birbirini çok seviyordu. Ananın, babanın çocuğunu döğmesi gibi idi. Ehl-i sünnet âlimlerinin, Ashâb-ı kirâmın büyüklüğünü, üstünlüğünü bildiren sözlerini, yazıları çoktur. Muhammed Mâ’sûm-i Fârukî “rahmetullâhi aleyh”…

Mekke-i Mükerremeye Dair

Arabistan Yarımadasında, İslâm âleminin dînî merkezi, Müslümanların kıblesi olan “Kâbe-i muazzama”nın içinde bulunduğu mukaddes belde, Peygamber efendimizin doğduğu şehir. Mekke-i mükerreme târihi: Mekke’nin târihi İbrâhim aleyhisselâm zamânına kadar uzanır. Bu hususta İslâm âlimlerinin kitaplarında yazıldığı üzere hazret-i İbrâhim, oğlu hazret-i İsmâil ve annesi hazret-i Hacer’i Allahü teâlânın emri ve Sârâ Hâtunun isteği üzerine bu beldeye…

Medine-i Münevvereye Dair

Arabistan Yarımadasında, Hicaz bölgesinde bulunan meşhur 2 mübârek şehirden biri; İslâm Devletinin ilk başşehri. Hicaz’da bulunan 2. mübârek şehir Mekke’dir. İkisine berâber “Haremeyn” ve “Hicaz”da denir. Son Peygamber hazret-i Muhammed Mekke’den çıkarak Medîne’ye hicret etmiş, burada ilk İslâm Devletini kurmuştur. Peygamberimizin kabr-i şerîfleri ve Mescid-i Nebî de bu şehirde bulunmaktadır. Bu sebeplerden dolayı Medîne-i münevvere…

İslamda İlk Sözleşme

İslâm’da ilk sözleşme: 13  Muharrem 2,  Medine. Bu yazı Abdullah oğlu Muhammed’in bütün hristiyanlara verdiği sözü bildirmek için yazılmıştır. Şöyle ki, Cenâb-ı Hak, kendisini rahmet olarak gönderdiğini müjdelemiş, insanları Allahü teâlâ’nın azâbı ile korkutmuş, insanlar üzerindeki emâneti muhâfaza edici yapmıştır. İşte bu Muhammed, bu yazıyı, müslüman olmayan bütün kimselere verdiği ahdi, sözü tevsîk için kaleme…

Peygamber Efendimizin Taziye Mektubu

Bu mektûb, Allahü teâlânın Peygamberi, Muhammed “aleyhisselâm” tarafından, Mu’âz bin Cebel’e “radıyallahü teâlâ anh” yazdırılmışdır. Bir ta’ziye mektûbudur: Allahü teâlâ sana selâmet versin! Ona hamd ederim. Herkese iyilik ve zarar, yalnız Ondan gelir. O dilemedikce, kimse kimseye iyilik ve kötülük yapamaz. Allahü teâlâ, sana çok sevâb versin. Sabretmeni nasîb eylesin! Onun nimetlerine şükretmenizi ihsân eylesin!…

Haris Bin Ebi Şimr El-Gassani’ye Yazılan Mektup

Hicretin 7. yılında, Muharrem ayında, İslâmiyete davet etmek üzere hükümdarlara gönderilen altı elçiden birisi de Şüca’ bin Ebi Vehb olup, Peygamberimiz aleyhisselâm onu Şam sınırı hükümdarı Haris bin Ebî Şimr el-Gassanî’ye göndermişti. Haris bin Ebî Şimr, Hıristiyan Arapların hükümdarı idi. Peygamberimiz aleyhisselâm, Haris bin Ebî Şimr’e gönderdiği ” Muhammed Resûlullah” mührü ile mühürlü mektubunda şöyle buyurdu: ”…