Medreselerin Tarihi Serüveni Nasıldır?

Sual: Medrese nedir? İslam tarihinde medreselerin tarihi serüveni nasıldır? Cevap: İslâm ilimlerinin ve fen bilgilerinin öğretildiği yüksek öğrenim müessesesi. Arapça “Derase” kökünden gelen medrese kelimesi; talebenin ders alıp ilim öğrendiği yer mânâsına yer ismidir. Umûmî olarak sıbyan mektebinin (ilkokulun) üstünde eğitim ve öğretim yapan orta ve yüksek tahsil müesseselerine medrese denilmiştir. Medrese tâbiri ilk olarak…

Medreselerde Eğitim Nasıldı?

Sual: Medreselerde eğitim nasıldı? Cevap:  Medreseler, umumiyetle, bir dershane ve etrafında yeteri kadar talebe odalarından meydana gelirdi. Yaptıranın isteği ve mâlî gücüne göre, bunların dışında imâret, kütüphâne, hamam vs. ilâve edilirdi. Her medresenin bir vakfiyesi bulunurdu ve bu kurum tarafından yazdırılırdı. Vakfiyede medresenin çalışma şekli ile vazifelilerin yevmiyeleri ve medresenin masrafını karşılamak için yapılar vakıflar…

Osmanlı Medreselerinde Hangi Kitaplar Okutulurdu?

Sual: Osmanlı medreselerinde hangi kitaplar okutulurdu? Cevap: Bâzı otobiyografilerden ve Fâtih Kânunnamesi’nden tesbit edilebildiğine göre 15 ve 16. asır Osmanlı medreselerinde şu temel ilimler ve eserler okutuluyordu: Yirmili Medreseler (Hâşiye-i Tecrid medreseleri): Bu medreselerde ders kitabı olarak Kelâm’dan Hâşiye-i Tecrid’in okutulmasından dolayı bu ismi almıştır. Bunların tahsil müddeti 2 yıldır. Okunan ders ve kitaplar: Belâgat dersinden Mutavvel;…

Mekke-i Mükerremeye Dair

Arabistan Yarımadasında, İslâm âleminin dînî merkezi, Müslümanların kıblesi olan “Kâbe-i muazzama”nın içinde bulunduğu mukaddes belde, Peygamber efendimizin doğduğu şehir. Mekke-i mükerreme târihi: Mekke’nin târihi İbrâhim aleyhisselâm zamânına kadar uzanır. Bu hususta İslâm âlimlerinin kitaplarında yazıldığı üzere hazret-i İbrâhim, oğlu hazret-i İsmâil ve annesi hazret-i Hacer’i Allahü teâlânın emri ve Sârâ Hâtunun isteği üzerine bu beldeye…

Medine-i Münevvereye Dair

Arabistan Yarımadasında, Hicaz bölgesinde bulunan meşhur 2 mübârek şehirden biri; İslâm Devletinin ilk başşehri. Hicaz’da bulunan 2. mübârek şehir Mekke’dir. İkisine berâber “Haremeyn” ve “Hicaz”da denir. Son Peygamber hazret-i Muhammed Mekke’den çıkarak Medîne’ye hicret etmiş, burada ilk İslâm Devletini kurmuştur. Peygamberimizin kabr-i şerîfleri ve Mescid-i Nebî de bu şehirde bulunmaktadır. Bu sebeplerden dolayı Medîne-i münevvere…

İman Duası

Muhammed Tirmizi’den “rahime-hullahü teâlâ” [209-279] rivayet olunur ki her kim sabah namazının, sünneti ile farzı arasında şu duâyı sessizce okursa, imanla ruhunu teslim eder: (Yâ hayyü yâ kayyûm yâ zel celâl-i vel ikrâm. Allahümme innî es’elüke en tuhyiye kalbî bi nûri ma’rifetike ebeden yâ Allah, yâ Allah, yâ Allah celle celâlüh.) 99 – Resûlullah “sallallâhü…

Güzel Ahlaka Dair

117 – Bir kimse, alış verişinde yalan söylerse, Allahü teâlânın rahmetinden mahrum kalır. Peygamberimiz “aleyhisselâm” buyurdu ki: “Kıyamet günü Allahü teâlâ hazretleri 3 kısım insanlara rahmet nazarı ile bakmaz: 1- Alış verişinde yalan söyleyerek fahiş fiyatla mal satana. 2- Gelişi güzel her şeye yemin edene. 3- Kendisinde su olduğu hâlde, başkasına vermeyene.”  118 – Susuz…

Tavsiye Edilen Ameller

189 – İşlerinde acele etme ve hemen karar verme! Acele ile verilen kararlara şeytan karışır. Hadis-i şerifte, (Acele şeytandandır. Teenni Rahmandandır)  buyuruldu. Nefsin istediği bir şey hatırına gelince, şeytan, (fırsatı kaçırma, hemen yap) der. O da, yapar. Kalbe gelen şeyi yapmaktan Allahü teâlâ razı olur mu düşünmeli, sevap mı, günah mı olacağını anlamalı. Günah değil…

Bazı Surelerin Faziletleri

İHLAS SURESİNİ OKUMANIN FAZİLETİ 103 – Ey Oğul! Sûre-i ihlası çok oku! Peygamberimiz “sallallâhü aleyhi ve sellem” buyurdu ki (Kıyamet gününde, bir çağırıcı çağırır ve der ki Hak teâlâ hazretlerini zikir edenler ve ihlas sûresini çok okuyanlar gelsinler. Cennetteki makamlarına vasıl olsunlar.)  Bu sûre-i şerifeyi Besmele ile 1.000 kere okuyan diş ağrısı görmez olur. Tenbih: …

Bazı Fıkhi Bilgiler

217 – Büyük fıkıh alimi İbni Abidin “rahime-hullahü teâlâ” (Ukudü’d-dürriyye)  fetva kitabında diyor ki: Bir mescide vakıf veya hediye edilen mumun yarıdan azı kalsa, imamın, müezzinin alıp evine götürmesi adet olan yerlerde almaları caiz olur. Tarladan alacağı mahsulün belli kısmını Ömer’e vereceğini vaat edince, vermesi lazım olmaz. Verirse, iyi olur. Yabancı kadınla bir yerde yalnız…