Câhiliye Devri

Fahr-i Kâinât Efendimiz doğmadan önce, bütün âlem, manevî yönden müthiş bir zulmet, karanlık içinde idi. İnsanlar hadsiz, hudutsuz derecede azgınlaşmışlar, Allahü teâlânın gönderdiği dinler unutulmuş; ilâhî hükümlerin yerini, insanların kafalarından çıkan fikirler, düşünceler almıştı. Bütün mahlûklar, insanların vahşet ve zulümlerinden iyice bunalmışlardı. Yeryüzünde bulunan bütün milletlerde Allahü teâlâ unutulmuş, huzûrun, saadet ve sevincin kaynağı olan…

Mevlid (Dünyayı Teşrifleri)

Âlem öylesine kararmış ve etrafı zulmet o şekilde kaplamıştı ki, insanlar her şeyin yaratıcısı olan Allahü teâlâya îmân ve ibâdet etmeyi bırakmışlardı. Şaşkınlıklarından kâinatta cereyan eden hâdiselere ve Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı eşyâya, bilhassa elleriyle yonttukları taştan ve tahtadan putlara “ilâh” diye tapınıyorlardı. Âlem mahzûn, varlıklar mahzûn, gönüller mahzûndu ve yüzler gülmeyi unutmuştu. Allahü teâlânın, diğer…

Doğduğu Gece Görülenler

Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz, doğmadan önce ve doğduğu sırada; O’nun dünyâyı teşrif etmesine alâmet olarak bir çok hâdiseler meydana gelmiştir. O zamânın meşhûr kimseleri, daha Peygamber efendimiz doğmadan önce rüyâlar görmüşlerdi. Rüyâlarını kâhinlere ve zamânın meşhûr âlimlerine tâbir ettirdiklerinde, bunların Muhammed aleyhisselâmın geleceğini gösterdiğini söylemişlerdir. Sevgili Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalib şöyle anlatmıştır: “Bir…

Mevlid Gecesi

Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) doğduğu geceye Mevlid Gecesi denir. Mevlid, doğum zamanı demektir. Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir ve bu gecede sevgili Peygamberimiz doğduğu için sevinenler affolunur. Bu gece, Peygamber efendimizin doğduğu sırada görülen hâlleri, mûcizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevâbdır. Sevgili Peygamberimiz kendi de anlatırdı. Eshâbı kirâm da bu gece bir…

Süt Anneye Verilmesi

Âmine vâlidemiz, nûrlu yavrusunu kucağına aldığında, kocası Hazreti Abdullah’ın vefât acısını unutur gibi oldu. 9 gün emzirdikten sonra da, Ebû Leheb’ in cariyesi olan Süveybe Hâtûn bir kaç gün süt annelik hizmetinde bulundu. Süveybe Hâtûn daha önce de Hazreti Hamza’yı, sonra da Ebû Seleme’yi emzirmişti. Hafız ibni Cezrî diyor ki: “Ebû Leheb rüyada görülüp, ne…

Mübârek Göğsünün Yarılması

Halîme Hâtûn anlattı: “Server-i âlem (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün; “Gündüzleri kardeşlerim görünmezler. Sebebi nedir?” diye sorunca; “Koyun gütmeye giderler. Eve, ancak gece gelirler” dedim. Bunun üzerine, “Beni de onlarla beraber gönder. Ben de koyun güdeyim” dedi. Bahaneler bulup nice özürler söyledim. Sonunda gönlünün razı olması için; “Peki” dedim. Ertesi gün Mübârek saçlarını taradım.…

Muhterem Annesinin (Hazreti Amine’nin) Vefâtı

Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, 6 yaşına kadar da annesinin yanında büyüdü. 6 yaşında iken, annesi, Ümmü Eymen adındaki câriye ile birlikte, akrabâlarını ve babası Abdullah’ın mezarını ziyâret etmek için Medîne’ye gittiler. Burada, 1 ay kaldılar. Peygamber efendimiz Medîne’de Neccâroğullarına ait havuzda yüzmeyi öğrendi. Bu sırada bir Yahudi bilgini O’ndaki nübüvvet alâmetlerini gördü. Yanına…

Dedesinin Yanında

Habîbi ekrem sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin babası ve annesi İbrahim aleyhisselâmın dîninde idi. Yâni mü’min idiler. İslâm âlimleri; onların İbrahim aleyhisselâmın dîninde olduklarını ve Muhammed aleyhisselâma peygamberliği bildirildikten sonra da onun ümmetinden olmaları için diriltilip, Kelime-i şehâdeti işittiklerini, söylediklerini ve böylece bu ümmetten de olduklarını bildirmişlerdir. Muhammed aleyhisselâm, sekiz yaşına kadar dedesinin yanında büyüdü.…

Necranlı Râhip    

Abdülmuttalib, bir gün Kâbe’nin yanında otururken, Necrânlı bir râhip yanına gelerek konuşmaya başlamıştı. Bir ara; “Biz İsmâiloğullarından en son gelecek olan peygamberin sıfatlarının kitaplarda yazılı olduğunu okuduk. Burası, yâni Mekke O peygamber ‘in doğum yeridir. Sıfatları şöyle, şöyledir!” diyerek birer birer saymaya başladı. Bu sırada, sevgili Peygamberimiz yanlarına gelmişti. Necrânlı râhip, O’nu dikkatle seyretmeye başladı,…

Dedesinin Vefâtı

Abdülmuttalib vefât edeceğine yakın, oğullarını toplayıp; “Artık dünyâdan âhirete göç etme vaktim geldi. Tek düşüncem bu yetimdir. Keşke ömrüm uzun olaydı da bu hizmeti severek devam ettirseydim. Fakat elden ne gelir? Ömür vefa etmeyecek. Şimdi gönlüm ve dilim bu hasret ateşiyle yanıyor. Bu inci tanesini içinizden birine emânet etmeyi isterim. Acaba hanginiz lâyıkı ile O’nun…