Eyyühelveled Risalesi

HÜCCETÜ’L-İSLAM İMÂM-I GAZÂLÎ’NİN  EYYÜHE’L-VELED (Ey Oğul) Risâlesinin Tercümesi (Eyyühe’l-Veled kitabı, Arabî olup birçok kütüphanelerimizde, mesela Beyazıt’ta Belediye kütüphanesinde 812 ve 941 numaralar ile mevcuttur. Türkçe tercümesi de, mesela Nuri Osmaniye Kütüphanesinde vardır. Biz, Bursa Umumi Kütüphanesi Eminiye kısmında 97-1437 numarada kayıtlı fârisî tercümesinden bir miktar Türkçeye çevirdik.) [Kitabın İngilizce tercümesi Hakikat Kitabevi tarafından “Documents of…

Borç Para İsteyene Vermek Caiz Mi?

Sual: Borç para isteyene vermek câiz midir? Cevap: Borç para isteyene vermek, sadaka vermekten daha sevabdır. Zira hadîs-i şerifte buyuruldu ki: “Sadaka verilen her dirhem için on sevab, ödünç verilen her dirhem için ise, onsekiz sevab vardır. Çünki borç ihtiyacı olana verilir. Sadaka belki ihtiyacı olmayanın eline düşebilir”. Borç para istemek ancak lâzım olunca câiz…

61. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 61. mektubudur. Bu dünyaya getirilmemizden maksat, Allahü teâlânın marifetini elde etmektir. Marifet 2 nev’dir. Birincisi, fen yolu ile yani nazar ve istidlal [düşünmek] ile hâsıl olur. Bunu, İslam âlimleri…

59. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 59. mektubudur. Suri [zahiri, gözle görünen] kemalatın [yüksekliklerin, menfaatlerin] ve manevi [görünmeyen] makamların hepsi Muhammed aleyhisselâmdan gelmektedir. Bedenle yapılacak ve sakınılacak işler, ibadetler, Ondan bizlere âlimler yolu ile geldi.…

45. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 45. mektubudur. Sevgili oğlum! Dünyanın görünüşü tatlıdır, lezzetlidir. Halbuki hakikatte zehirdir. Kıymetsizdir. Onun tuzağına düşen, hiç kurtulamaz. Bu zehir ile ölen, leş olur. Buna gönül vermek deliliktir. Yaldızlanmış necaset,…

42. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 42. mektubudur. Allahü teâlâ, zâlimlerin şerrinden [zararlarından] muhafaza eylesin! Bela Ondan gelir. Beladan kurtaran da, Odur. Her birinin belli vakti vardır. Vakitlerini değiştirmek mümkün değildir. İzdirab [şikayet], fayda vermez.…

39. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 39. mektubudur. Ehlullahın [Evliyanın] vücutları, hayatta iken de, vefatlarından sonra da rahmettir. Diri iken verdikleri feyizleri ve bereketleri, öldüklerinden sonra da devam eder. Feyizleri ve bereketleri, yollarından ayrılmayanlara akmaya…

38. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 38. mektubudur. İnsan ile Allahü teâlâ arasında en büyük perde, insanın nefsidir. (Nefsini bırak da, bana gel! Aradığın güneşi örten bulut, sensin! Kendini bil!) buyuruldu. Nefsin aradan kalkması, vicdani…

37. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 37. mektubudur. Bir günlük yiyeceği olmayanın, bunu istemesi caiz olduğuna fetva verilmiştir. Takva ve azimet ise, hiç istememektir. Ölüm ve hastalık tehlikesi gibi zaruret halinde, mubah olur. Elbisesi olmayanın,…

36. Mektup

Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”nın, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 36. mektubudur. Peygamberimizden bildirilmiş olan ve Onun yaptığı ve Ona mahsus olmayan işleri, sevap kazanmak niyeti ile yapmak için, kimseden izin almaya ihtiyaç yoktur. Resûlullahın yapması izindir ve caiz…