Kurban Bayramı Günü İhtilaflı Mı?

Sual: 1433/2012 senesi kurban bayramını Türkiye Perşembe, Suudi Arabistan ise Cuma günü yapmaktadır. Hangisine itibar etmek gerekiyor? Cevap: 15 Ekim 2012 Pazartesi günü Greenwich saatiyle 12:03’de ictimâ, 16 Ekim 2012 Salı günü Greenwich saatiyle 01:20’de rü’yet vâki olacaktır ve hilal ilk defa Güney Amerika’nın güneydoğu sahillerinden itibaren görülmeye başlayacaktır. İctimâ günü olan 15 Ekim 2012…

Bu Zamanda Hanımların Hacca Gitmesi Caiz Mi?

Sual: Bu zamanda hanımların hacca gitmesi caiz midir? Cevap: Erkek olsun, kadın olsun, haccın vücub ve eda şartlarını haiz bulunan Müslümanın hacca gitmesi farzdır. Hemen gitmesi gerekmez ise de, sonraki senelerde fakir düşerse, farz üzerinden düşmez; sıhhatini kaybederse, vekil (bedel) yollaması icab eder. Haccın eda şartlarından birisi de hac için gideceği yolda ve hac yerinde…

“İrem” İsmini Koymak Uygun Mu?

Sual: İrem ismini koymak uygun mudur? Cevap: İrem Kur’an-ı kerimde geçer: “Görmedin mi yüksek direkli İrem’e rabbin ne yaptı?” (Fecr Suresi 7. âyet). İrem, Âd kavminin atasıdır. Veya Âd kavmine mensup bir kabiledir. Yüksek direkli tabiri, sütunlarıyla meşhur bir şehir inşa ettikleri veya uzun boylu oldukları yahut güç sahibi bulundukları manasınadır. Benzeri yaratılmamış bir kavim…

Secde Yapamayan Hasta Namazı Nasıl Kılar?

Sual: Ayakta durabilen, ama secde yapamayan hasta, namazını nasıl kılar? Cevap: Bir kimse, dayanarak da olsa ayakta duramıyorsa veya ayakta durduğu zaman meselâ abdesti kaçıyorsa, hastalığı artıyorsa, acı duyuyorsa, başı dönüyorsa veya bir meşakkatle karşılaşıyorsa, namazını oturarak kılar. Rükû için eğilir; secdeleri yapar. Tamamında ayakta duramıyorsa, gücü yettiği kadar durur; sonra oturarak tamamlar. Oturamıyorsa, sırtüstü…

Ayakta Duramayan Hasta Namazı Nasıl Kılar?

Sual: Ayakta duramayan hasta namazını nasıl kılar? Cevap: İbni Abidin hazretleri diyor ki: “Bir kimse ayakta durmaktan âciz ise veya hastalığının ziyadeleşmesinden yahut geç düzelmesinden veya başının dönmesinden korkarsa yahud şiddetli ağrı duyarsa veya ayakta kıldığı takdirde sidiğini tutamazsa oturarak dilediği şekilde namazını kılar. Velev ki bir yastığa veya insana dayansın. «Oturarak dilediği şekilde namazını…

Araf Mefhumu İslamiyette Var Mı?

Sual: Araf mefhumu İslâmiyette var mıdır? Varsa ne mânâya gelmektedir? Cevap: A’râf, Cennet ile cehennemi birbirinden ayıran yerdeki sûrun yüksek kısmının adıdır. Kur’an-ı kerimde bu isimli bir sûre vardır. Ashâbü’l-a’râf (a’rafta kalacak olanlar) tefsirlerde şöyle tarif ediliyor: Hasenatı ile seyyiatı birbirine eşit olan müminler, hemen cennete veya cehenneme konulmayıp ikisi arasında bir müddet bekleyecek, sonra…

Azrail İsmi Kur’an’da Geçiyor Mu?

Sual: Azrâil ismi Kur’an-ı kerimde geçiyor mu? Cevap: İbn Hacer el-Askalânî fetvâlarında diyor ki: Âyet-i kerime ve hadîs-i şeriflerde melekü’l-mevt (ölüm meleği) diye geçer. Ölüm meleğine Azrâil ismi verilmesi insanlar arasında meşhur olmuştur. Sa’lebî tefsirinde ölüm meleğinin ismi Azrâil olarak zikrediliyor. Orada şöyle bir rivâyet vardır: Tâbiînden Câbir el-Hasen el-Anbesî’nin oğlu Eş’as dedi ki: İbrahim…

Nüzûl-i Îsâ Mevzusu

Sual: Hazret-i İsa’nın tekrar dünyaya geleceği, Hanefî mezhebine göre amel edeceğini söyleyenler var. Halbuki Allah Kur’an’ın hiç bir yerinde İsa’yı tekrar diriltip kıyamet alâmeti olarak yollayacağım demiyor. Bu kadar önemli bir konu insanların yorumlarına bırakılamaz. Peygamberime atfedilen hadisler birbirinden uydurma ve komikdir. “Haçı kıracakmış, domuzu öldürecekmiş. Allah zaten domuzu yasaklıyor. Allah ben isteseydim herkesi imanlı…

Ruhü’l-kudüs Ne Demektir?

Sual: Ruhü’l-kudüs ne demektir? Cevap: Ruhülkudüs Cebrail aleyhisselamdır. Allah kullarına ruh üflemez. Allah bir kulunu yaratacağı zaman, ruhlar âleminde o insanın ruhuna emir verilir; gider o yaratılan bedene girer. Yalnız Allah’ın emriyle Hazret-i Meryem’e ruh üfleyerek Hazret-i  İsa dünyaya gelmiştir. Ruhülkudüs sadece Hazret-i İsa’nın doğuşuyla alâkalı olarak kullanılır. Hıristiyanlar ruhülkudüs hakkında çok açık bilgiye sahip…

Bidatin Dereceleri

Sual: Hadîs-i şerifte “Îmânında veyâ ibâdetinde bid’at, bozukluk bulunan bir kimseye, Allah için sert bakanın kalbini, Allahü teâlâ îmânla doldurur ve korkudan korur” ve yine “Bir kimse, bir bid’at meydâna çıkarsa veyâ bir bid’ati işlese, Allahü teâlânın ve meleklerin ve bütün insanların la’neti, onun üzerine olsun. Onun ne farzları, ne de, nâfile ibâdetleri kabûl olmaz”…