Yeme İçmenin Sünnetleri

Yemek yemenin farzı, yenecek şeyin helâl, tayyib ve insana yetecek kadar olmasıdır. Yemeğin helâl ve tayyib olması, kendisinin helâl olması, sünnete ve vera’a uygun şekilde kazanılmış olmasıdır. Şerîatin beğenmediği yollardan kazanılmış olmamalıdır. Yiyeceğin hem helâl, hem de tayyib olmasını sağlamak çok zor bir iştir. Ufacık bir dikkatsizlik ile yiyeceğin helâl ve tayyib olması bozulur. Selef-i…

Bazı Yiyecek İçecek ve Meyvelerin Fazileti

Herîse, yanî keşkek pişirmesini Peygamber efendimize Cebrâil (aleyhimesselâm) öğretti. Herîse insana çok kuvvet verir. Geceyi İbâdetle geçirmesi kolay olur. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) herîse yedi. Kabak tatlısını ve mercimek çorbasını çok severdi. İkisi de kalbe yumuşaktık verir. Peygamber efendimiz «Mercimek yiyiniz. Çok bereketlidir. Kalbi inceltir, gözyaşını çoğaltır. 70 peygambere onun bereketi verilmiştir», buyurmuştur. Mercimeğin…

Su İçmenin Sünnet ve Edepleri

Su kablarının en iyisi, tevâzua daha yakın olduğu için pişmiş topraktan ve odundan olanlarıdır. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem): «Su kabları topraktan olan ev halkına Allahü teâlâ rahmet ve melekler istiğfar ederler» buyurmuştur. Sırrî-yi Sekatî, Cüneyd-i Bağdâdî’ye (kuddise slrruhümâ), evinin kabları senin cinsinden, yanî topraktan olsun demiştir (Ravdatü’n-nâsıhîn). İbni Abbâs (radıyallahü anhümâ), su kabları içinde…

Elbise Giymenin Sünnet ve Edepleri

Hadîs-i şerîf kitablarında Resûlullahın (sallâllahü aleyhi ve sellem) en çok sevdiği kamîs = entari idi. Çünki başka şeye ihtiyaç duyulmadan bütün vücûdünü örterdi. Karnisinin yenleri, kolları bileklere kadardı. Bâzen entarisinin kolları parmak uçlarına, etekleri ayak topuklarına kadar uzun olurdu. Ancak kol ve etekleri kısa tutmak sünnettir. Emîrül mü’minîn Alî (radıyallahü anh) 3 dirheme bir kamîs…

Mesken ve Binanın Sünnetleri

MESKEN VE BİNANIN SÜNNETLERİ Bunda sünnet olan, yeteri kadar olmaktır. Bu da, yükseklik bakımından 3 metredir. 3,5 metredir de denmiştir. İhtiyatlı olduğundan birinci görüş daha sağlamdır. Genişliği ise, evde oturanların durumuna göre değişir. Bu konuda önemli olan ihtiyaç mikdarında olmaktır. Bundan büyük yapan, Kıyâmet günü, bunu yüklenerek gelir. Eserde bildirildiğine göre, evini 3 metreden yüksek…

Yürümedeki Sünnet ve Edepler

YÜRÜMEDEKİ SÜNNET VE EDEBLER Evden çıkarken: «Bismillâhi ve tevekkeltü alellahi ve lâ havle ve lâ kuvvete İllâ billâhil aliyyil azîm» demelidir. Enes bin Mâlik’in (radıyallahü anh) Peygamber efendimizden (sallâllahü aleyhi ve sellem) bildirdiği hadîs-i şerîfde: «Kişi evinden çıkınca, Bismillâhi tevekkeltü alellahi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh derse, bir melek, bu sana yeter,…

Konuşmanın Sünnet ve Edepleri

Mü’minin en üstün hasleti susmaktır. Haslet, iyi huy demektir. Âfiyetin, yanî selâmetin 10’da 9’u bundadır. Yanî âfiyet, din ve dünyâ bakımından selâmet üzere olmak, ona bölünürse, 10’da 1’i konuşmada, 10’da 9’u susmada olur. İşte susmanın konuşmaya olan üstünlüğü de 1’e 9’dur. İsâ aleyhisselâma, bize bir iş öğret de, onunla Cennete girelim dediklerinde, «Hiç konuşmayın» buyurdu.…

Yalan Söylemek

YALAN : Günahların en çirkini, ayıbların en fenâsı, kalbleri karartan bütün kötülüklerin başıdır. Peygamber efendimizden (sallâllahü aleyhi ve sellem) bildirilen bir hadîs-i şerîfde: «Yalandan çok sakınınız! O fücûrle beraber bulunur. Bu ikisi ise Cehennemdedir» buyuruldu. Ebû Ümâme’nin (radıyallahü anh) Resûlullah’dan (sallâllahü aleyhi ve sellem) bildirdiği hadîs-i şerîf de: «Muhakkak ki, yalan, nifak kapılarından bir kapıdır»…

Gıybet Etmek

Gıybet: Müslüman kardeşini, beğenmediği bir şeyle zikretmektir. Yanî gıybet, yanında yok iken, din kardeşinden, duyduğu zaman, hoşlanmıyacağı şekilde bahsetmendir. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) der ki, Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) buyurdu: «Gıybetin ne olduğunu bilir misiniz?» Allah ve Resûlü daha iyi bilir dediler. «Din kardeşini, hoşlanmadığı bir şeyle anmandır» buyurdu. O din kardeşimde, söylediğim şey…

Nemime Yapmak

NEMİME: Bir kimsenin saklı bir şeyini, istemediği bir kimseye ulaştırmak; yâhud bu şahsın bu gizli, saklı şeyinin kendisine getirilmesidir. [Koğuculuk, yâhud söz taşıma da denir]. Taşınan sözü söyleyen, sözün: söylendiği, yâhud üçüncü bir kimse, beğenmiyorsa, bu nemîmeye girer. Söylenmesini istemediği şey, en çok bilindiği gibi ister dil ile olsun, İster yazı İle olsun, yâhud işâret…