Ticarette İhsan Nasıl Olur?

Sual: Ticarette ihsan nasıl olur? Cevap: Kimyâ-i saadet kitabı, 3. asıl, 4. babda buyuruyor ki: Allahü teâlâ, adalet yapmak emrettiği gibi, ihsan etmeyi de emrediyor. Bundan evvelki babda, adalet yapmayı bildirdik. Bunları öğrenen, zulüm yapmaktan kurtulur. Şimdi ihsan nasıl yapılacağını anlatacağız: Araf sûresi, 55. âyetinde meâlen, “İhsan edenlere, elbette rahmetim çok yakındır” buyuruldu. Yalnız adalet…

İlmin Mertebeleri

İlim öğretilirken, ilimlerin mertebelerine [sırasına] riâyet edilir. İlimde ve her şeyde emr-i ehem, emr-i mühim üzerine takdîm olunur [yanî çok mühim olan şey, mühim olan şeyden öne alınır]. İlimde ehem [en mühim] olan şey, maksada götüren şeydir. Buna göre lafızla alâkalı bahisler, manâ ile alâkalı bahislerden öne alınır. Çünki lafızlar manânın mukaddimesi olarak, manânın fehm…

Kelime-i Şehadetin Açıklaması Nedir?

Sual: Kelime-i Şehadetin açıklaması nedir? Cevap: Türpüşti Risalesi’nin 1. babının 10. faslında diyor ki; Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, “Îmânın 70 küsür dalı vardır. En üstteki Lâ ilâhe illallah [ibâdet edilmeğe hakkı olan Allahü teâlâdan başka hiçbir ma’bûd yoktur] kelimesini söylemek, en aşağıdaki dalı ise, insanlara eziyet veren şeyleri yollardan izâle etmektir” buyurdu. Resûlullahın peygamberliğine…

Kabir Ziyareti Nasıl Yapılır?

Sual: Kabir ziyareti nasıl yapılır? Cevap: İmâm-ı Birgivi “rahmetullâhi aleyh” Etfalü’l-müslimin kitabında buyuruyor ki müslümanların kabirlerini ziyaret etmek sünnettir. İhyaü’l-ulum’da diyor ki “Ölümü hatırlamak ve ölüden ibret almak için kabir ziyaret etmek ve Sâlihlerin, Velilerin kabirlerinden bereketlenmek müstehaptır”. İbret almak için, meyyitin çürüdüğü, yanaklarının, dudaklarının döküldüğü, ağzından pis sular aktığı, karnının şişip patladığı, içine kurtların,…

“Ah Elveda” Şiiri

Gönlüm nuru, feyiz kaynağım, oldu bizden ırak, zulmet-i hicranda kaldı ruhum pür iftirâk. Göz yumup dar-ı fenâdan baş açık, çıplak endam, can atıp dar-ı bekâya etti azm-i hiram. Etti ol sabi, genç gibi, zir-i zeminde durak, söylerim alevlenince canda nar-ı iştiyak. Hasret kaldım, hep karardım, oldum nurumdan cüda, feyiz kaynağım, el-vedâ, ah el-vedâ, ah el-vedâ.…

İslamiyetin İlk Zamanları

11. Bölüm Arab kavmi, islâmiyyetin zuhûrundan evvel, dağınık bir takım ahâlîden ibâretdi. Bazısı at ve kısrak üzerinde dolaşarak yaşar, bazıları da ellerindeki deve, koyun, keçi sütleriyle râhat bir hâlde geçinirlerdi. Arab kavmi, harfleri birleştirip yazmayı bilmedikleri hâlde, lisanlarındaki genişlik, hayâl kuvvetlerindeki sağlamlık sebebiyle, aralarında meşhûr şâirler vardı. Aynı şekilde, medenî esâsları ve insânî hâlleri hiçbir…

67. Mektup

Bu mektup, Han-ı Hanan-ı Cihan’a yazılmış olup Ehl-i sünnet îtikadını ve İslâmın beş şartını ve günahlardan tövbe etmeyi bildirmektedir: Mektubuma Besmele ile başlıyorum. [Yani, dünyada, bütün insanlara faydalı şeyleri yaratıp göndermekle merhamet eden ve ahirette, Cehennemi hak etmiş olan müminleri, afv ve inayet buyuran, mahlukatı yaratan ve her ân varlıkta durduran ve korku ve dehşetten…

Ruh Kadim midir?

Sual: Ruh kadim midir? Ruh hakkında akidemiz nasıl olmalıdır? Cevap: Türpüşti Risalesinde bu mevzu hakkında şöyle buyuruluyor; Kendilerine müslümân diyen ve kıble ehli olan bir grup, ısrârla, rûh kadîmdir iddi’asında bulunuyor. Bunların bu husûsta edindikleri mezheb [tutdukları yol], hıristiyanların Nâsut ve Lâhut hakkındaki mezheblerinden [tutdukları yoldan] dahâ bozuktur. Çünki onlar, bunları Îsâ aleyhisselâma izâfet ettiler.…

İlk İslam Musannifleri

Tedvîn-i ilm ve tasnîf-i kitâb [İlmi toplayan ve kitâb tasnîf] eden zâtların ilki kimin olduğunda, âlimler arasında ihtilâf vardır. Bir rivâyete göre musannîf-i kirâmın evveli [kitâb yazanların ilki], hicretin 155. senesinde vefât eden, imâm-ı Abdülmelik bin Abdül’azîz bin Cüreyc el-Basrî hazretleri olduğu gibi, hicretin 156. senesinde vefât eden Ebü’n-Nasr Sa’îd bin Ebî Arûbe hazretlerinin ilk…

İslami İlimlerin Önceki İlimler İle Karışması

Emevî devleti zamânında, önceki ilimler nazara alınmamış ve onlara i’tibâr edilmemiştir. Abbâsî devletinin kurulmasından sonra, Abbâsî halîfelerinden ikinci halîfe Ebû Ca’fer Mansûr zamânında, önceki ilimlere rağbet gösterildi. Çünki, ikinci Abbâsî halîfesi fıkh ilminde mâhir ve kâmil olduğu gibi, felsefe ilmine ve bilhâssa ilm-i nücûma rağbeti vardı. Bu ilimlerin erbâbını seviyordu. Abbâsî halîfelerinden yedinci halîfe Abdüllah…