Yatsıdan Sonra Konuşmamak

YATSIDAN SONRA KONUŞMAMAK: Sünnetlerden biri de yatsıdan sonra, dünya işlerinden konuşmamaktır. Bostan’da diyor ki: Bâzı âlimler, yatsıdan sonra konuşmak mekrûhdur demişlerdir. Çünki bildirildiğine göre Peygamber efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) yatsıdan önce yatmağı ve yatsıdan sonra oturup konuşmağı yasaklamıştır. Hazret-i Ömer’in (radıyallahü anh) yatsıdan sonra oturup konuşmaya müsâade etmediği, «evinize dönün, belki Allahü teâlâ size…

Uykudan Uyanmak

UYKUDAN UYANMAK: Evde yalnız yatmamalı, kapının eşiğinde uyumamalı, elinde et, balık kokusu varken yatmamalı, etrafı duvarla çevrili olmıyan damda uyumamalıdır. Bu 4 şeyi yapana bir belâ gelirse, kendinden başkasını suçlamasın. Fecirden önce uyanmağa çalışmalıdır. Çünki yer 3 şeyden Allahü teâlâ’ya şikâyet eder : 1. Üzerinde, bir zânînin gusletmesinden, 2. Üzerinde, haksız yere akıtılan kandan, 3.…

Kaylule

KAYLÛLE : Kaylûle, yanî gün ortasında bir parça uyumak sünnettir. Ancak kaylûle yapacak olan gece kalkıp ibâdet eden olmalıdır. Kaylûlenin vakti, gündüzün ortası olup, güneşin tepe noktasına yaklaştığı zamandır. Hadîs-i şerîfde: «Gündüzün evvelinde uyumak aklı azaltır, ortasında uyumak peygamberlerin ve evliyânın güzel ahlâkındandır; gündüzün sonunda uyumak ise, tenbelliktir» buyuruldu. Boston’da diyor ki: Uyku üç kısımda…

Teheccüd

TEHECCÜD: Ebrârın sünnetinden, iyi âdetlerinden biri de teheccüddür. Teheccüd, geceleyin kalkmak demektir. Teheccüd olması için, önce uyuyup, sonra kalkmak şarttır. Geceleyin az uyuyan bu insanları, Allahü teâlâ Zâriyât sûresi 17. âyetinde: «Onlar geceden pek az bir zaman uyuyorlardı» buyurarak bildiriyor. Haberde geldi ki. Dâvud aleyhisselâm: «Yâ Rabbi, sana ibâdeti seviyorum; hangi vakitteki ibâdet daha kıymetlidir?»…

Rüyasını Anlatmak ve Tabir Ettirmek

Her gördüğü rü’yâyı değil, gördüğü iyi rü’yâları, bir âlime ve nasîhat ediciye anlatmak sünnettir. Mesâbîh şerhinde diyor ki: Sabahleyin kalkınca, zihnini dünya işleri ile meşgul etmeden, bir âlim veya nasîhat ediciye gidip, gördüğü rü’yâyı anlatmak müstehabdır. Peygamber efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem): «Gördüğün rü’yâyı bir sevgili kula (velîye), yâhud bir akıllıya anlat» buyurdu. Bir rivâyette:…

Yolculuğun Sünnet ve Edepleri

Bir hadîs-i şerîfde: «Sefere çıkınız! Sıhhat ve zenginlik bulunuz» buyuruldu. Bir rivâyette: «Sefere çıkınız, rızkınız bol olur» buyuruldu. Bu hadîs-i şerîfin tevcîhinde, şefere çıkanınız, hareketle sıhhatli olur. Gördüğü şeylerden ibret alması bakımından dîni, îmânı kuvvetlenir. Yolculuk esnasında sohbetinde bulunduğu, görüştüğü şeyh ve âlimlerden istifâde ile de kazançlı olur buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde de: «Sefere çıkınız.…

Sohbet ve Muaşere Edepleri

SOHBET VE MUAŞERET EDEBLERİ UZLET: İnsanlara nasihat ve şefkat ile davranmak sünnettir. Bu şekilde insanlar arasında bulunmak, insanlardan ayrılıp, nâfile ibâdetle meşgul olmaktan daha iyidir. Bununla beraber, din büyüklerinden bir kısmı uzlete çekilmeği, insanların arasına karışıp, onlarla sohbet etmemeği tercîh etmişlerdir: İbrâhim bin Edhem, Fudayl bin İyâd, Dâvud-i Tâî, Süleymân-ı Havvâs bunlardandır. Zîra Muâz bin…

Dostluğun ve Kardeşliğin Sünnetleri

DOSTLUK VE KARDEŞLİĞİN SÜNNETLERİ Mü’minin en üstün hasleti, sevdiğini Allah için sevmesi, sevmediğini de, Allah için sevmemesidir. Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhümâ) anlatır: Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) Ebû Zer’e (radıyallahü anh): «Ey Ebâ Zer İmânın rükünlerinin hangisi daha sağlamdır?» buyurdu. Allah ve Resuiü daha iyi bilir dedi. Resûlullah: «Allah için sevişmek, Allah için sevmek,…

İnsanlarla Oturmanın Sünnetleri

İNSANLARLA OTURMANIN SÜNNETLERİ İnsanlarla oturmanın sünnet ve edebleri çoktur. Din kardeşleri ile otururken abdestli olur, üstünü başını temizler, düzeltir, güzel elbiselerini giyer. Yaşı büyük olanlara, oturmada öncelik ve iyi yeri verir. Ancak küçük yaşta olan daha âlim ve fâdıl ise ona da büyük gibi davranır. Cevâhir kitâbında bildirilen, aşağıda geleceği gibi, bunu göstermektedir. Yürürken, yaşlı…

İstemenin Edepleri

İSTEMENİN EDEBLERİ «İhtiyaçlarını insanlara söylemeyip, Allahü teâlâ’ya arz edene, Allahü teâlâ insanları muhtâc eder» demişlerdir. Takvâ sâhibi bir mü’minin en önemli vazifesi, insanlardan birşey dilenmemesi, ihtiyaçlarını insanlara arz etmemesidir. Çünki ihtiyâcını insanlardan istemek büyük bir fitne, ağır bir belâ olup şiddetli ölümden beterdir. Bir hadîs-i şerîfte: «İffet istiyene, Allahü teâlâ iffet verir, insanlardan birşey istemiyeni…