Çocuğu Ne Zaman Kur’an Kursuna Göndermelidir?

Sual: Çocuğunu ne zaman Kur’an-ı kerim kursuna göndermelidir? Cevap: Eskiden Müslümanlar, Müslüman olarak yetişmesini istedikleri için, çocuklarını ilk mektebe vermeden önce, Kur’an-ı kerim hocasına gönderir; Kur’an-ı kerim okumasını, namaz kılmasını, imanın, İslamın şartlarını, onlara muhakkak öğretirdi. Zira nefs-i emmare burada da insanın karşısına çıkar. Evvela ekmek parası kazanmasını öğrensin. Onları sonra da öğrenir, diyerek aldatır.…

Cübbe Giymek Sünnet midir?

Sual: Cübbe giymek sünnet midir? Cevap: Bugünki cübbeler Resulullah’ın giydiği cüppelerin aynı değildir. Ama el içine çıkarken veya namaz kılarken iç kıyafet olan gömleğin üzerine bir dış kıyafet olarak cübbe, ceket giymek müstehabdır. Öte yandan cübbe alim kıyafetidir. Alim olmadığı halde cüppe giyerek dolaşmak kibre ve müslümanları aldatmaya sebep olur. İmam Şarani hazretleri anlatıyor: “Eski…

İhtida Merasimi Şart mıdır?

Sual: İslamiyet’te ihtida merasimi diye bir adet var mı?  Cevap: İslamiyete girmek için bir merasime veya din adamının takdis veya kabulüne ihtiyaç yoktur. İman, kalb ile tasdiktir. Ama cemiyette ve resmen müslüman muamelesi görmek için iki şahit huzurunda kelime-i şahadeti söylemesi icap eder. Camide cemaatle namaz kılan kişinin müslüman olduğuna hükmedilir. Osmanlılarda ihtida edip müslüman…

Mervan bin Hakem Sahabi midir?

Sual: Mervan bin Hakem sahabi midir?  Cevap: Kendisine Ebu Bekr İbnü’l-Arabi gibi sahabi diyen de vardır, tâbiîn alimlerinden kabul eden vardır. Hicretin ikinci senesinde doğduğu, müslümanlardan kimin çocuğu olsa Resulullah’a getirip dua etmesi adet olduğundan Mekke’de dünyaya gelen Mervan’ı Resulullah kucağına almıştır. Babası Hakem bir el-Âs. Hazreti Osman’ın amcazadesi idi. Mekke’nin fethinde müslüman olmuş, ama…

Büyü Yapmak Caiz mi? Yapan Küfre girer mi?

Sual: Sihir (büyü) yapmak caiz midir? Yapan küfre girer mi? Cevap: İmâm-ı Nevevî “rahmetullâhi aleyh” dedi ki: “Sihir yaparken küfre sebep olan kelime veya iş olursa, küfürdür. Böyle kelime veya iş bulunmazsa, büyük günahtır”. Sihir insanları hasta yapar. Sevgi veya muhabbetsizlik yapar. Yani cesede ve ruha tesir eder. Sihir, kadınlara ve çocuklara daha çok tesir…

İslamiyette Uğursuzluk Var mıdır?

Sual: İslamiyette uğursuzluk var mıdır? Cevap: Bir şeyin, zamanın, yerin uğursuz olması, yahûdîlikte vardır. İslâmiyyette uğursuzluk yoktur. Peygamber efendimiz tefe’ül ederdi. Yani, ilk gördüğü, birden bire gördüğü şeyleri hayra yorardı. Hiçbir şeyi uğursuz saymazdı. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki; “Uğursuzluğa inanmamalı, tesir eder sanmamalıdır. Bir hastalığın sağlam insana elbette geçeceğini kabul etmemelidir. Allahü teâlâ dilerse…

Osmanlı Alimleri Matbaaya Fetva Verdi mi?

Sual: Osmanlı alimleri matbaanın kullanılması için fetva vermişler midir? Matbaaya fetva verilmediğini iddia edenler var. Cevap: Bir kısım odaklar senelerden beri çocukları ve özellikle gençleri, “Avrupa’da matbaa yapılırken, kitaplar basılırken, bizdeki sarıklı, sakallı, kara kafalılar, matbaa günahtır, gavur icadıdır diyerek yaptırmadılar. Yıllarca geri kalmamıza sebep oldular. Müslümanlık, çöl kanunu, türklüğe çok zararlı oldu” diyerek, dinsiz,…

Sünnete Uygun Taziye Nasıl Olur?

Sual: Sünnete uygun taziye nasıl olur? Cevap: Meyyit sahiplerinden büyük, küçük erkeklere ve yaşlı kadınlara rast gelince, taziye etmek, yani, başın sağ olsun demek gibi, sabır tavsiye etmek müstehaptır. Taziye için, (Âzamallahü ecrek ve ahsene azaek ve gafere limeyyitik) denir ki (Allahü teâlâ, sevâbını, dereceni arttırsın ve güzel sabır etmeni nasip eylesin ve meyyitinin günahlarını…

Cenazenin 7, 40 ve 53. Günleri Toplanıp Mevlid Okutmak Caiz mi?

Sual: Cenazenin 3, 7, 40 ve 53, gibi günlerinde toplanıp bazı programlar yapmak bidat midir? Cevap: 1, 3, 7, 40 ve 53. gibi günlerde helva, çörek gibi şeyler yapmak ve kabir başında yemek dağıtmak ve hafızları, hocaları, mevlidcileri toplayıp, okutup yemek vermek mekruhtur. Bunların çoğu, gösteriş için, şöhret için yapılmaktadır. Bu bidatler yapılırken, araya nice…

Emali Kasidesi (Tam Metin)

Ehl-i sünnet îtikâdını nazım olarak anlatan meşhur bir kasidedir. Bu kasideyi, Türkistân’da, Fergâna şehrinin müftüsü Siraceddin Ali Ûşî (ö. 1180) yazmıştır. Kaside, 67 beyitten meydana gelmiştir. Asıl ismi Bed’ül-Emâli’dir. Emâlî, lügatte “imlâ” kelimesinin çoğulu olup, o da yazmak mânâsınadır. Kaside ise, edebiyatta nazım şekillerinden biridir. Sevgili Peygamberimiz, Müslümanların 73 fırkaya ayrılacaklarını, bunlardan yalnız birinin inançlarının…