3. Mektup

Bu mektup, yine büyük mürşidine yazılmıştır. Sevdiklerinin belli bir makamda kaldıklarını, birkaçının bu makamı geçtiklerini ve tecellî-i Zâtî makamlarına kavuştuklarını bildirmektedir: Yüksek makamınıza sunulur ki buradaki sevdiklerimiz ve oradaki sevdiklerimizden her biri, bir makamda kalmışlardır. Onları bu makamlardan kurtarıp çıkarmak güç oluyor. O makamlara yakışan bir kuvveti kendimde bulamıyorum. Yüksek teveccüh ve merhametleriniz ile Hak…

4. Mektup

Bu mektup yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Kıymeti çok büyük olan Ramazan ayının üstünlüklerini ve (Hakîkat-i Muhammediyye)yi bildirmektedir: Hizmetçilerinizin en aşağısı olan Ahmed, yüksek katınıza sunar ki çok zamandan beri yüksek kapınızın hizmetçilerinin hallerini bildiren mübarek mektubunuza kavuşmakla şereflenemedim; gözlerim yoldadır. Mübarek Ramazan ayının gelmesi hayırlı olsun. Bu ayın Kurân-ı Kerîm ile tam bağlılığı vardır. Bu…

5. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Kendisini çok sevenlerden Hâce Bürhân’ı gönderdiği ve onun bazı halleri bildirilmektedir: Yüksek kapınızın hizmetçilerinin en aşağısı olan Ahmed, (Hâcegân) “kaddesallahü teâlâ esrârehüm” hazretlerinin tarîkatini bildiren küçük bir kitap yazarak, mübarek huzurunuza gönderdim. Daha müsvedde halindedir, mübarek büyüğümüz okuduktan sonra bir daha yazılacaktır. Hâce Bürhân, yola çabuk çıktığı için bir…

6. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Cezbe ve sülûke kavuşmayı ve Cemâl ve Celâl sıfatları ile terbiye olmayı ve Fenâ ve Bekayı ve Nakşbendiyye bağının üstünlüğünü bildirmektedir: Hizmetçilerinizin en aşağısı olan Ahmed, yüksek kapınıza bildirir ki tam mürşid olan Allahü teâlâ, sizin yüksek teveccühleriniz ile cezbe ve sülûk yollarının her ikisiyle de terbiye etmektedir. Cemâl…

7. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Kendisinin şaşılacak bazı hallerini bildirmekte ve birkaç şey sormaktadır: Hizmetçilerinizin en aşağısı olan Ahmed, yüksek kapınıza bildirir ki Arşın üstündeki makâma, ruhumun yükselerek ulaştığını anladım. Burası Hâce Behâüddîn-i Buhârî “kaddesallahü sirrehül akdes” hazretlerinin makâmı idi. Bir zaman sonra, maddeden yapılmış olan bu bedenimi de, o makâmda buldum. O zaman…

8. Mektup

Bu mektup, yine büyük mürşidine yazılmıştır. Bekâ ve sahv makâmındaki halleri bildirmektedir: Kölelerinizin en aşağısı olan Ahmed, yüksek kapınıza sunar ki sahva getirdikleri ve bekâya kavuşturdukları günden beri şaşılacak bilgiler ve işitilmemiş mârifetler durmadan, birbiri ardınca ihsan olunmaktadır. Bunların çoğu, büyüklerin söylediklerine ve bildirdiklerine uymamaktadır. “Vahdet-i vücûd” ve buna benzer şeyler için söyledikleri şeyleri daha…

9. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Geri dönüş makâmlarındaki halleri bildirmektedir: Bu köleniz, gaflet uykusuna dalmıştır.Yüzü siyahtır, kusurları çoktur, huysuzdur, eline geçen birkaç şeye aldanmıştır. Kavuşmak ve yükselmek düşüncesi ile başı dönmüştür. Her işi, sâhibine karşı gelmektir. İyi, faydalı şeyleri yapmaz. Herkes görsün diye süslenir. Allahü teâlânın her ân gördüğü gönlünü yıkmaktadır. Hep gösteriş için…

10. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Kurb ve bud ve firak ve vaslın bilinmeyen mânâlarını arz etmektedir: Kapınız hizmetçilerinin en aşağısı olan Ahmed, yüksek huzurunuza sunar ki çok zaman oluyor, o yüksek kapı hizmetçilerinden haber gelmedi. Gözlerimiz yoldadır. Fârisî beyt tercümesi: Şaşmayınız! Ruhuma hayat veriyor her ân, Haber geldikçe hep, uzakta kalan dostumdan. Huzurunuza kavuşmak…

11. Mektup

Bu mektup yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Bazı keşifleri ve kusurlarını görmek makâmının hâsıl olduğu ve Şeyh Ebû Saîd-i Ebül-Hayr’ın sözünün açıklanması bildirilmektedir: Kölelerinizin en aşağısı olan Ahmed, yüksek katınıza sunar. Önceleri kendimi içinde gördüğüm makâmı, yüksek emrinize uyarak bir daha düşündüm. 3 halifenin “rıdvânullahi teâlâ aleyhim” bu makâmdan geçtikleri görüldü. Fakat orası makâmım olmadığı ve…

12. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Fenâ ve Bekâ makâmının hâsıl olduğunu ve Seyr-i fillâh ve Tecellî-i Zâtî bildirilmektedir: Yüksek kapınız kölelerinin en aşağısı olan Ahmed, sunar ki kusurlarımdan hangisini bildireyim. Allahü teâlânın istediği olur. Onun istemediği olmaz. Hiç kimsede hareket ve kuvvet olmaz. Ancak, büyük ve yüksek olan Allah’ın dilemesi ile olur. (Fenâ-fillâh) ve…