193. Mektup

Bu mektup, Seyyid Ferid “rahmetullahi teâlâ aleyh” hazretlerine yazılmıştır. Ehl-i sünnet îtikadına göre inanmak lazım olduğu, fıkıh bilgilerini öğrenmenin ehemmiyeti bildirilmektedir: Allahü teâlâ yardımcınız olsun! İşlerinizi kolaylaştırsın! Ayıp ve çirkin olan şeylerden korusun! Akıl ve baliğ olan erkeğin ve kadının birinci vazifesi, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları akâid bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmaktır. Allahü…

194. Mektup

Bu mektup, Mîr Sadr-ı Cihan’a yazılmıştır. Din-i İslamı yaymaya çalışmak lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâ, size selamet versin! Mübarek bedeninize sıhhat ve âfiyet versin! İslamiyetin emir ve yasaklarının yayılması ve İslam düşmanlarının yüzkaralarının ortaya çıkarılması haberleri, biz kalbi yaralı, ciğerleri yanık müslümanları çok sevindirdi ve canımıza can kattı. Bundan dolayı, Allahü teâlâya sonsuz şükürler olsun!…

195. Mektup

Bu mektup da, Mîr Sadr-ı Cihan’a yazılmıştır. İslamiyeti yaymaya çalışmak lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâ, size selamet versin! Âmin. Âlimlerin iyiliği, milletin hepsine yayılır. Bunun için de, herkes onları sever. Çünkü insanlar, kendilerine iyilik edenleri sever. Bu sevgi sebebi ile onların ahlakı ve adetleri, herkese, iyilikten aldıkları paya göre bulaşır. Böylece, iyilikler, kötülükler, düzelme veya…

196. Mektup

Bu mektup, Mensur Arap’a yazılmıştır. Tasavvuf yolunun yedi konağı olduğu, sâlik her konakta kendinden uzaklaşıp Hak teâlâya yaklaştığı bildirilmektedir: Merhamet ederek gönderdiğiniz ve ihsan ederek yazdığınız kıymetli mektubunuz, en kıymetli bir zamanda geldi. Allahü teâlâya hamd olsun ki büyükler, küçükleri hatırlamakta, yüksekler alçakları okşamaktadır. Allahü teâlâ, bu tevazuunuza bizim tarafımızdan hayırlı karşılıklar versin! Fârisî Mısra…

197. Mektup

Bu mektup, Pehlivan Mahmud’a yazılmıştır. Talihli kimse, dünyaya düşkün olmayan ve kalbi Allah sevgisi ile çarpan kimse olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâ sizi, İslamiyetin doğru yolunda bulundursun! En iyi kimse, kalbi dünyaya bağlı olmayan ve Allah sevgisi ile çarpandır. Dünya muhabbeti, günahların başıdır. Dünyayı sevmekten kurtulmak da, ibâdetlerin başıdır. Çünkü Allahü teâlâ, dünyaya düşkün olmayı sevmez.…

198. Mektup

Bu mektup, Han-ı Hanan’a yazılmıştır. Bu zamanda, din adamlarının, dünya büyükleri ile görüşmeleri güç olduğu bildirilmektedir: (Fütuhat-i Mekkiye), fütuhat-i medeniyenin anahtarı olsun! Allahü teâlâ, sevgili Peygamberi ve Onun yüksek Ali hürmetine bu duamı kabul buyursun “aleyhi ve aleyhimüssalavât vetteslîmât”! İhsan ettiğiniz kıymetli mektup, fakiri şereflendirdi. Sevgimizi arttırdı. Size müjdeler olsun, müjdeler olsun! Kıymetli efendim! Bu…

199. Mektup

Bu mektup, Mollâ Muhammed Emin-i Kabili’ye yazılmıştır. Vazife isteğinin kabul olduğu bildirilmektedir: Aşırı sevgi ile dolu olan ve çok bağlı olduğunuzu bildiren kıymetli mektubunuz geldi. Bizleri sevindirdi. Allahü teâlâ, size âfiyet versin! Vazife olarak okunacak şeylerden bir şey istiyorsunuz. Bunun için, kıymetli kardeşim Mevlânâ Muhammed Sıddîk’ı gönderdim. Büyüklerimizin devamlı okudukları bir zikri size öğretecektir. Emrettiğini…

200. Mektup

Bu mektup, Mollâ Şekib-i İsfehani’ye yazılmıştır. (Nefehat) kitabındaki bir yazıyı açıklamaktadır: Her hamd Allahü teâlâ içindir. Salât ve selâm, Peygamberlerin efendisine ve Onun temiz Alinin hepsine olsun! (Nefehat) kitabındaki karışık bir sözün açıklanmasını istiyorsunuz. Bunun için, birkaç kelime yazmaya kalkıştım. Kıymetli efendim! Ayn-ül-kudat-i Hemedâni, hiç gidilmemiş bir yolda, delilsiz, rehbersiz gidenler için diyor ki (Bunlardan…

201. Mektup

Bu mektup, Küçük Beğ Hisari’ye yazılmıştır. Bir sualine cevap vermektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına selam olsun! Küçük Beğ Hisari hazretleri soruyor ki (Bir kimse, bütün bilgiler iki üç harfte yerleşmiştir) diyor. Bu söze inanılır mı? Cevap: Böyle söyleyen kimsenin bunu işiterek veya kitaplardan okuyarak söylediği anlaşılmaktadır. Çünkü, önceki büyüklerden birkaçı böyle şeyler…

202. Mektup

Bu mektup, mirza Fethullah-i Hakim’e yazılmıştır. Büyüklerle tanıştıktan sonra ayrılanlara şaşmakta, Ashâb-ı kirâmın büyüklüğü bildirilmektedir: Allahü teâlâ, bizi ve sizi, sevgili Peygamberinin doğru yolunda bulundursun “alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıye”! Bir gün, Tasavvuf büyüklerinin üzülmeleri üzerinde konuşulmuştu. Bu büyüklere bağlanıp da, sonra ayrılanların, başkalarından bir şeyler bekleyenlerin sürünecekleri söylenmişti. Bu arada, sizin ve kadı Senâmin adınız…