36. Mektup

Ashâb-ı kirâm arasındaki muharebeler ictihad yüzünden idi. Dövüşenler de, birbirini çok seviyordu. Ananın, babanın çocuğunu döğmesi gibi idi. Ehl-i sünnet âlimlerinin, Ashâb-ı kirâmın büyüklüğünü, üstünlüğünü bildiren sözlerini, yazılarını, muhtelif makalelerimizde açıkladık. Kayyum-i Rabbânî, Muhammed Mâ’sûm-i Fârukî Serhendî “rahmetullâhi aleyh” Mektûbât’ının 2. cildi, 36. mektubunda, 8. sualin cevabında buyuruyor ki: Tepeden tırnağa kadar rahmet olan hazret-i…

96. Mektup

Bu mektup, Hâce Ebül-Hasan Behadır Bedâhşi’ye yazılmış olup Peygamberimizin “sallallâhü aleyhi ve sellem” vefât edeceğine yakın kağıt istediğini açıklamaktadır: Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçtiği kullara selam olsun! Peygamberimiz “sallallâhü aleyhi ve sellem”, mevt hastalığında, kağıt istedi. (Bana kağıt getiriniz! Benden sonra, yolu şaşırmamanız için, size kitap yazacağım) buyurdu. Ömer “radıyallâhu anh” birkaç Sahabi ile…

36. Mektup

Bu mektup, Mîr Muhammed Numan’a “rahmetullahi teâlâ aleyh” gönderilmiştir. Kabir azâbına inanmayanların şüphelerini gidermek için yazılmıştır: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği, sevdiği kullarına selam olsun! Kabirde azap yapılacağı sahih ve meşhur hadisler ile hatta Kurân-ı Kerîmdeki ayetlerle bildirilmiş iken, çok kimsenin bunda şüphe ettiği, hatta inanmadığı, böyle şey olamaz dediği görülüyor. Kabre konulmamış ölüleri…

60. Mektup

Bu mektup, Muhammed Taki’ye yazılmıştır. Fudul işlerden vazgeçip, zaruri lazım olanları yapmak lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun ve Onun seçtiği, sevdiği kullarına selam olsun! Kıymetli mektubunuzu okumakla şereflendim. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’ın “radıyallahü teâlâ anh” hilafetinin doğru olduğunu ve asırların en iyisi olan birinci asrın iyi insanlarının söz birliği ile halife seçildiğini bildiren…

Vehhabilik Hakkında Neleri Bilmeliyiz?

Sual: Vehhabilik nedir? Bu hareketin kurucusu kimdir? İnanışları nasıldır? Vehhabilik Hakkında ne bilmeliyiz? Cevap: Vehhâbîliği kuran, Muhammed bin Abdülvehhab’tır. 1699’da, Necd’de, Hureymile kasabasında dünyaya gelmiş, 1791’de, Der’iye’de ölmüştür. Önceleri, seyahat ve ticaret için, Basra, Bağdat, İran, Hind ve Şam taraflarına gitmiş, 1713’de Basra’da, ingiliz casuslarından, Hempher’in tuzağına düşerek, ingilizlerin İslamiyeti imha etmek çalışmalarına alet olmuştur.…

13. Mektup

Bu mektup, Seyyid Mîr Muhibbullah Mankpuri’ye yazılmıştır. Resûlullaha uymaya ve dinini öğrendiği üstadını sevmeye teşvik etmektedir: Bismillahirrahmanirrahim. Kardeşim Seyyid Mîr Muhibbullahın şerefli mektubu geldi. Sıkıntılardan dolayı ümitsiz olduğunu bildirerek başlayan yazılarınız anlaşıldı. Allahtan ümiti kesmek küfürdür. Ümitli olunuz! İki şey sizde varsa, hiç üzülmeyiniz! Biri, bu parlak dinin sâhibine uymak “aleyhi ve alâ Âlihissalatü vesselâm”,…

47. Mektup

Bu mektup, zamanın sultanı [Selim Cihangir Han] “rahmetullahi teâlâ aleyh” için yazılmıştır. Duâ etmekteki gizli bilgileri açıklamakta, âlimleri övmektedir: Duacılarınızın en aşağısı Ahmed “rahmetullahi teâlâ aleyh”, yüksek sığınak yerinize ve üstün hizmetçilerinizin kapısına, kırıklığımı ve dualarımı bildiririm. Kölelerin yükselmesi, câhil ve âlim, yakîn ve uzak herkesin korkusuz ve rahatça yaşaması nimetine şükrederim. Ümitlendiğim ve kabul…

105. Mektup

Bu mektup, şeyh Hasan-ı Berki’nin mektubuna cevap olarak yazılmış olup unutulmuş sünnetleri meydana çıkarmayı ve bidatten kaçınmayı teşvik etmektedir: [Bu mektubumu yazmaya, Besmele ile başlıyorum.] Allahü teâlâya hamd, seçtiği iyi insanlara selam ve duâ ederim. Kardeşim şeyh Hasanın mektubunu okuyunca, çok sevindim. Kıymetli bilgiler ve mârifetler yazılı idi. Bunları anlayınca, pek hoşuma gitti. Allahü teâlâya…

Müstekim Ol Hazreti Allah Utandırmaz Seni

Hiç usandırma ili, il usandırmaz seni, hileli iş yapma hem, kes dolandırmaz seni! din düşmanından bir su, içme kandırmaz seni, korkma kâfirden ateş, olsa yandırmaz seni! Müstekim ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!   Her zarar, insana bil, kendi nefsinden gelir, yüz karası ademe, sui fehminden gelir. şeref-ü şân mekana hep mekininden gelir, istikâmet insana, elbet…

“Sübhane Rabbike” mi “Sübhane Rabbina” mı?

Kurân-ı Kerîm okuduktan, duâ ettikten ve ders ve vaazlardan sonra (Sübhâne rabbike) âyet-i kerimesini okumak, İslam memleketlerinde yapılagelen bir sünnettir. Bazı kimseler, bu âyet-i kerimeyi değiştirerek, Sübhâne rabbina şeklinde okumak daha iyidir diyor. Mesela, Çarşamba kazası müftüsü Hasan Hulusi efendi, Mecmau’l-adab kitabının son sayfasında böyle söylüyor. Bunun gibi, Rükn-ül-İslam Muhammed bin Ebû Bekrin “rahmetullahi teâlâ…