İsbâtü’n-Nübüvve 2. Makale

İKİNCİ MAKALE MUHAMMED ALEYHİSSELAMIN PEYGAMBER OLDUĞU İSBAT EDİLMEKTEDİR Yapılması emrolunan işlerde, hadiselerde birçok faydalar olur ki akıl bunu anlayamaz. Hatta, bu faydaların var olduklarına inanmaz. Bunların varlıklarını gösteren alâmetleri bildireceğiz. Bazı ilaçların az miktarları, bazı insanları öldürdükleri hâlde, daha çok miktarları, başkalarına zarar vermiyor. Tecrübe ile anlaşılmış olan bu hâle çok kimse inanmaz. Aksini ispat…

Kaza Borcu Olmayan Kaza Kılabilir Mi?

Sual: Hiç kazâsı olmayan kimsenin kazâ namazı kılması câiz midir? Cevap: Kazâya namazı kalan kimse, bunlar birkaç tane ise hemen kazâ eder. Kazâları çok ise, nafaka kazanmak ve istirahat için geçirdiği zamanlardan arta kalan zamanlarda fırsat buldukça her kazâ kılar; hem de nâfile namazların yerine kazâ kılar. Kazâları bitince, tekrar nâfile kılabilir. Kazâya devam da…

Avamil Kitabı

Avâmil Risalesi (رِساَلَةُ الْعَواَمِلِ) İmam Birgivi hazretleri tarafından yazılmış bir Arabi gramer kitabıdır. Medreselerde Maksud kitabından sonra, İzhar kitabından önce okutulur. (Sıralama umumiyetle şöyledir; Emsile, Bina, Maksud, Avamil, İzhar, Kafiye) Avamil kitabında Arabi olarak 100 misal mevcuttur. 60 tanesine Amil, 30 tanesine Ma’mul ve 10 tanesi İ’rab adları verilir.   Amiller         …

4 Rekatlik Nafile Namazda İlk Oturuş

Sual: Dört rek’atlik nafile namazlarda ilk oturuşu terk etmenin hükmü hedir? Cevap: İbni Abidin hazretleri vitir ve nafileler bahsinin sonunda diyor ki: Nâfilelerde son oturuş farzdır. Dört rek’atlik nâfilelerde de ilk oturuş son oturuş hükmündedir. Binaenaleyh ilk oturuşun terk edilmesi ile namaz bozulur. Nitekim İmam Muhammed’in kavli bu olduğu gibi kıyas da budur. Lâkin Şeyhayn’a,…

Sehiv Secdesi Ne Zaman Yapılır?

Sual: Cuma namazında, zuhr-ı âhiri kılarken özür secdesi yapacaktım. Oturdum. Ettehiyatüyü okudum. Salli duasında özür secdesi yapacağım aklıma geldi ve salli duasını bırakıp  (veya okumuş da olabilirim)  özür secdesi yaptım. Bunun namaza bir zararı olur mu? Bir de çok kısaca, birer cümle ile hangi hallerde özür secdesi yapılacağından bahseder misiniz? Cevap: Bahsettiğiniz secdeye sehv (yanılma)…

Necaset Bulaşan Yeri 3 Defa Yıkamak Şart Mı?

Sual: Necâset bulaşan yeri üç defa yıkamak şart mıdır? Cevap: Necaset, mer’î [görünen] ve gayri mer’î [görünmeyen] olmak üzere ikiye ayrılır. Kuruduktan sonra iz bırakana, mer’î, yahud cirimli ve iz bırakmayana, gayri mer’î, yahud cirimsiz tâbir olunur. Mer’î necâset ile pislenmiş olan şey, necâsetin aynı ve eseri ondan kaybolunca tâhir [şer’en temiz] olur. Giderme yolu,…

Hatip Minbere Çıkarken Hangi Duaları Okur?

Sual: Cuma günü hatip minbere merdivenlerinden çıkarken hangi duaları okur? Cevap: Hatib hutbe için kalkıp, daha minberin kapısına gelmeden: “Bismillah velhamdülillah vessalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedin ve âlihi ve sahbihi ecmaîn” okur. Minberin kapısına geldiğinde “Allahümmeftah aleynâ ebvâbe rahmetike ve yessir lenâ esbâbe ni’ameke ve keremike yâ erhamerrâhimîn” deyip ellerini yüzüne sürer. Minberin üçüncü basamağında:…

Cuma Hutbesinde Sultana Dua Etmek

Sual: Cuma hutbesinde sultana dua etmek bid’at midir? Cevap: Ebu Nuaym’dan gelen haberde Abdullah bin Abbas radıyallahü anh, Basra’da minberde hutbe okuduğu zaman, sultan için, “Allahümme aslih abdeke ve halîfeteke bilhakkı emîrelmü’minîn” (Ey Allahım! Senin kulun ve hak üzere müminlerin emiri olan halîfeni ıslah eyle!) diye dua ederdi. Sultana ve onun vâlilerine, ıslah, hakka yardım,…

Hutbede Edilen Duaya “Amin” Demek

Sual: Cuma hutbesi sırasında hatib yüksek sesle ve Türkçe dua etmektedir. Bu duaya iştirak etmek lâzım mıdır? Cevap: Cuma hutbesinde hatibin sessiz veya yüksek sesle Arapça dua etmesi câiz, hatta mendubdur. Ancak hutbeyi başka dil ile okumak câiz olmadığı gibi; hatib duaya başlarsa, cemaatın el kaldırmaları ve âşikare dil ile âmin demeleri câiz olmaz. Bunu…

Habeşistan’a Hicret

Resûlullah efendimizin peygamberliğinin beşinci yılında, müşriklerin işkencelerine rağmen, müslümanların sayısı artmaya devam ediyordu. Fakat müşrikler de işkencelerini arttırıyor, ellerinden geleni yapıyorlardı. Peygamber efendimiz, Eshâbının dayanılmaz işkencelere uğramasına, ayaklarından iplerle develere bağlanıp, aksi istikâmetlere doğru çekilerek parçalatılmasına çok üzülüyordu. Bu işkenceler, her geçen gün daha da şiddetleniyor, merhamet dolu kalbi, bunlara tahammül edemiyordu. Bir gün Eshâb-ı…