114. Mektup

Bu mektup, Sofi Kurban’a yazılmış olup Peygamberlerin en üstünü olan Muhammed aleyhisselâma uymaya teşvik eylemektedir: Cenâb-ı Hak, hepimizi, dünya ve ahiretin efendisi ve bütün insanların her bakımdan en yükseği ve en iyisi olan, Muhammed Mustafaya “sallallâhü aleyhi ve sellem” tâbi olmak saadetiyle şereflendirsin! Çünkü Cenâb-ı Hak, Ona tâbi olmayı, Ona uymayı çok sever. Ona uymanın…

115. Mektup

Bu mektup, Mollâ Abdülhak-ı Dehlevî’ye “rahmetullâhi aleyh” yazılmıştır. Gittiğimiz yolun yedi basamak olduğu bildirilmektedir: Fârisî Mısra tercümesi: Her ne olursa olsun, dosttan konuşmak daha tatlı! Bizim gitmekte olduğumuz yol, yedi adımdır. İki adımı (Âlem-i halk) dadır. Yani, madde aleminde, ölçü alemindedir. Beş adımı (Âlem-i emr) dedir. Yani maddesiz, ölçüsüz âlemdedir. Âlem-i emrde olan birinci adım…

116. Mektup

Bu mektup, Mollâ Abdülvahid-i Lahorî’ye yazılmıştır. Kalbin selameti, mâsivâyı unutmakta olduğu bildirilmektedir: Kıymetli kardeşimin mektubu geldi. Kalbin selameti için yazdıklarınız anlaşıldı. Evet, kalbin selameti, onun mâsivâyı unutmasına bağlıdır. Öyle ki zorla hatırlatmak isteseler, hatırlayamamalıdır. [Allahü teâlâdan başka her şeye, yani mahlukların hepsine (Mâsivâ) denir.] Bu hâle (Fenâ-i kalp) denir. Bu yolun birinci basamayı, bu Fenâya…

117. Mektup

Bu mektup, Mollâ Yar Muhammed Kadîm-i Bedâhşi’ye yazılmıştır. Başlangıçta, kalp hisse bağlıdır. Sona varınca, bu bağlılığın kalmadığı bildirilmektedir: Mevlânâ Yar Muhammed bizi unutmamış. Kalp, çok zaman his organlarına bağlıdır. Duygu organlarından uzak olanlar, kalpten de uzak olur. Hadis-i şerifte, (Göz görmeyince, gönülden de uzak olur) buyruldu. Bu hadis-i şerif, kalbin duygu organlarına bağlı bulunduğu mertebeyi…

118. Mektup

Bu mektup, Mollâ Kasım Ali Bedâhşi’ye yazılmıştır. Allah adamlarına dil uzatmanın felaket olduğunu bildirmektedir: Bizi sevenlerden Mevlânâ Kasım Alinin yolladığı mektup geldi. İçindekiler anlaşıldı. Casiye sûresi 15. âyetinde meâlen, (İyi iş yapan, kendine iyilik etmiş olur. Kötülük yapan da, kendine etmiş olur) buyruldu. Hâce Abdullah-i Ensârî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Ya Rabbi! Her kimi kovmak istersen,…

119. Mektup

Bu mektup, Mîr Muhammed Numan Bedâhşi’ye yazılmıştır. Olgun olan bir büyüğün sohbetinde bulunmayı övmektedir: Mîr hazretlerinin kıymetli mektubu geldi. Bu yol, aklın ermediği, şaşırdığı bir yoldur. Hadis-i şerifte, (Bir kimseye deli denilmedikçe, imanı tam olmaz) buyruldu. Aklı başından gidince, çoluk çocuğun işlerini bırakır. Şunun bunun düşüncesini unutur. Kalbin cemiyetine [temizliğine] kavuşur. Dünyaya olan bu soğukluk,…

120. Mektup

Bu mektup, yine Mîr Muhammed Numan’a yazılmıştır. Cemiyet sahiplerinin sohbetinde bulunmak lazım olduğu bildirilmektedir: Mîr hazretleri unutmuş olacaklar ki bir selam ve bir haber ile hatırlamıyorlar. Dünya hayatı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzumlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmaktır. Hiçbir şey sohbet gibi faydalı değildir. Resûlullahın “sallallâhü aleyhi…

121. Mektup

Bu mektup, yine Mîr Muhammed Numan’a yazılmıştır “kaddesallahü sirrehül’azîz”. Bu yolun yedi adım olduğu ve sevilenlerden birkaçının altıncı adıma eriştikleri bildirilmektedir: Mîr hazretleri! Bol dualarımızı okuyunuz! Çok zamandan beri hallerinizi bildirmediniz. Buradaki fakirlerden de bir haber almadınız. Allahü teâlâya hamd ve şükrederiz ki bu fakirlerin hâli çok iyidir. Kısaca, bunlardan az bir şey bildireceğim. Bizleri…

122. Mektup

Bu mektup, Mollâ Tâhir-i Bedâhşi’ye yazılmıştır. Yüksekleri istemek, elegeçenlerle oyalanmamak lazım olduğu bildirilmektedir: Mevlânâ Muhammed Tâhir, bizi suçlu görmeyiniz! Mevlânâ Yar Muhammed göç etmenin sebebini bildirecek. Hindistan yolculuğuna karar verince gidip çoluk çocuktan haber alınsın! Geri kalanı kavuşunca konuşuruz. Huzur üzere olmak ve uygunsuz kimselerle görüşmemek lâzımdır. Çok uğraşmalı! Ele geçenle oyalanmamalıdır. Fârisî beyt tercümesi:…

123. Mektup

Bu mektup, yine Mollâ Tâhir-i Bedâhşi’ye yazılmıştır. Bir farzın elden kaçmasına sebep olan nâfile ibâdet, hac bile olsa, hiçbir şeye yaramayacağı bildirilmektedir: Akıllı kardeşim. İsmi gibi temiz olan Mollâ Tahirin kıymetli mektubu geldi. Kardeşim! Hadis-i şerifte, (Allahü teâlânın, bir kulunu sevmemesi, onun faydasız şeylerle uğraşmasından anlaşılır) buyruldu. Bir farzı yapmayıp, bir nâfile ibâdeti yapmak da,…