281. Mektup

Bu mektup, Seyyid Mîr Muhammed Numan’a “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz” yazılmıştır. Silsile-i aliyye-i Sıddîkiye’ye bağlanmaya şükretmekte, bu yolu övmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına selam olsun! Bu büyük nimetin şükrü hangi dil ile yapılır? Allahü teâlâ, biz fakirleri, imanımızı, îtikadımızı Ehl-i sünnet vel-cemaat âlimlerinin “şekkerallahü teâlâ sa’yehüm” bildirdiklerine göre düzelttikten sonra, Sıddîktan gelen yola…

282. Mektup

Bu mektup, Bedi-uz-zamana gönderilmiştir. Hızır “aleyhisselâm” ve İlyas “aleyhisselâm” ile buluşmayı bildirmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına selam olsun! Çok zamandan beri, sevdiklerimiz Hızır “alâ nebiyyinâ ve aleyhissalatü vesselâm” için soruyorlar. Onun için bu fakire lazım olan bilgi verilmediğinden cevap yazmıyordum. Bugün sabah vakti toplanmıştık. İlyas “aleyhisselâm” ile Hızır “alâ nebiyyinâ ve aleyhimessalavâtü…

283. Mektup

Bu mektup, sofi Kurbân’a yazılmıştır. Resûlullahın miraç gecesinde Allahü teâlâyı görmesi dünyada olmayıp ahirette olduğu bildirilmektedir: Sual: Ehl-i sünnet âlimleri, söz birliği ile diyor ki Allahü teâlâyı dünyada kimse görmez. Hatta, Ehl-i sünnet âlimlerinin çoğu, (Resûlullah “aleyhi ve alâ Âlihissalevâtü vetteslîmât” miraç gecesinde Allahü teâlâyı görmedi) dediler. Huccetü’l-İslam İmâm-ı Gazâlî, (Resûlullahın “aleyhissalatü vesselâm” miraç gecesinde…

284. Mektup

Bu mektup, Mollâ Abdülkâdir-i Enbâlî’ye yazılmıştır. Haller, vecdler, Âlem-i emre bağlı şeylerdir. Bunları bilmek Âlem-i halk ile olur. Bu mektupta bildirilenler, eski mârifetlerdir. Bunların yenisi büyük oğluna yazdığı mektupta bildirilmiştir: İnsanın bir görünen zâhiri vardır. Bir de görünmeyen bâtını vardır. İnsanın zâhiri Âlem-i halktan yapılmıştır. Bâtını Âlem-i emrdendir. Tasavvuf yolunun başında ve ortasında haller, vecdler,…

Emsile’de Geçen Bazı Istılahlar

Emsile’de Geçen Bazı Kelimelerin Kısa Açıklamaları   Mâzi : Geçmiş zaman. Müzâri’ : Şimdiki hâl veya geniş zaman. Bina : Fiilin yapısı. Ma’lûm : Fâili bilinen (etken fiil). Meçhûl : Fâili bilinmeyen (edilgen fiil). Müfred : Tekil. Tensiye (veya müsenna) : İkil. Cemi’ : Çoğul. Müzekker : Erkek. Müennes : Dişi. Gâib : Karşımızda bulunmayan…

Emsile Kalıpları

نَصَرَ : Mâzi fiil, binası ma’lûm, müfred, müzekker, gâib. Manası: Bir gâib erkek geçmiş zamanda yardım etti. يَنْصُرُ : Müzâri’ fiil, binası ma’lûm. Müfred, müzekker, gâib. Manası: Bir erkek, şimdiki hâlde veya gelecek zamanda yardım eder.   نَصْرًا : Mastar, mimsiz, müfred. Manası: Yardım etmek.   فَهُوَ نَاصِرٌ : İsm-i fâil, müfred, müzekker. Manası: Yardım…

Mâzi Fiil’in Ma’lûmu

نَصَرَ : Fiil-i mâzi, binası ma’lûm, müfred, müzekker, gâib. Manası: Bir gâib erkek geçmişte yardım etti. نَصَرَا : Fiil-i mâzi, binası ma’lûm, tesniye, müzekker, gâib. Manası: İki gâib erkek geçmiş zamanda yardım ettiler.   نَصَرُوا : Fiil-i mâzi, binası ma’lûm, cemi’, müzekker, gâib. Manası: Cemi’ gâib erkek geçmiş zamanda yardım ettiler.     نَصَرَتْ :…

Mâzi Fiil’in Meçhûlü

نُصِرَ : Fiil-i mâzi, binası meçhûl, müfred, müzekker, gâib. Manası: Bir gâib erkek geçmiş zamanda yardım olundu. نُصِرَا : Fiil-i mâzi, binası meçhûl, tesniye, müzekker, gâib. Manası: İki gâib erkek geçmiş zamanda yardım olundular.   نُصِرُوا : Fiil-i mâzi, binası meçhûl, cemi’, müzekker, gâib. Manası: Cemi’ gâib erkekler geçmiş zamanda yardım olundular.     نُصِرَتْ…

Müzâri’ Fiil’in Ma’lûmu

يَنْصُرُ : Fiil-i müzâri’, binası ma’lûm, müfred, müzekker, gâib. Manası: Bir gâib erkek şimdiki hâlde veya gelecek zamanda yardım eder.   يَنْصُرَانِ : Fiil-i müzâri’, binası ma’lûm, tesniye, müzekker, gâib. Manası: İki gâib erkek şimdiki hâlde veya gelecek zamanda yardım ederler.   يَنْصُرُونَ : Fiil-i müzâri’, binası ma’lûm, cemi’, müzekker, gâib. Manası: Cemi’ gâib erkekler…

Müzâri’ Fiil’in Meçhûlü

يُنْصَرُ : Fiil-i müzâri’, binası meçhûl, müfred, müzekker, gâib. Manası: Bir gâib erkek şimdiki hâlde veya gelecek zamanda yardım olunur. يُنْصَرَانِ : Fiil-i müzâri’, binası meçhûl, tesniye, müzekker, gâib. Manası: İki gâib erkek şimdiki hâlde veya gelecek zamanda yardım olunurlar.   يُنْصَرُونَ : Fiil-i müzâri’, binası meçhûl, cemi’, müzekker, gâib. Manası: Cemi’ gâib erkekler şimdiki…